Bu günler, sıcak havaların ve termometrelerin en yüksek değerleri göstereceği yaz mevsiminin sürdüğü zamanlar. Meteorolojinin açıkladığına göre önümüzdeki üç gün mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklıkla karşılaşacağız.
Sıcak havaların insanlar üzerindeki etkisi, ısı ile nemin birleşimi ile parelel giden bir süreçtir. Eğer ısı ve nem birlikte yükselirse,vücudun kendi kendini soğutma mekanizması tam bir verimlilikte çalışamaz. Sonuçta vücut ısısı artar ve maalesef ki ölüme kadar giden ciddi sonuçlar olabilir. Buradaki fizyolojik olay, normalde bir termostat gibi çalışarak terleme ile vücut ısısının düşürülmesine yol açan sistemin,aşırı sıcak ve nem nedeni ile çalışamamasıdır. Yüksek ısı yüzünden ter ile kaybedilen tuzun da etkisi ile bulantı,kusma,baş ağrısı, halsizlik ve soğuk terleme gibi şikayetler eğer zamanında müdahale edilmezse, klinik tablonun giderek ağırlaştığı bir duruma yol açar.
İlk aşamalarda tuzlu su ve ayran gibi sıvı takviyesi ile ateşin duş yada basit ilaçlarla düşürülmesi yeterli olabilirken daha ileri klinik tabloların hastane ortamında acil tedavisi gerekli olabilir. Güneş çarpmasında ise güneş ve fazla sıcak havalarda uzun süre korunmasız kalma nedeni ile doğrudan beyin sisteminin etkilenimi sözkonusudur ve şiddetli baş ağrısı, bulantı,kusma giderek komaya doğru bir gidişe yol açabilir. Bu tür şikayetlere maruz kişilerin, serin yere alınması ve acil müdahale için hastaneye götürülmesi uygun olacaktır.

Sıcak havalar ile ilgili en büyük risk, yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalığı tedavisi gören kalp-damar sistemi hastaları ile böbrek ve diyabet gibi metabolik hastalıkları olan vakalar için önem arz eder. Aşırı şişmanlar, sinir sistemi ile ilgili tedavi altındaki okuyucularımız ile diğer kronik hastalığa maruz vatandaşlarımız da dikkatli olmak zorundalar. Hiçbir hastalığı olmamasına rağmen 5 yaş altı çocuklar ile hamileler ve genel olarak yaşlılar da risk altındadır.
Peki ne yapmalı ki sıcakların olumsuz etkilerinden korunalım? Tabii ki aslolan en yüksek sıcaklık değerlerinin olduğu günün 10.00 ile 16.00 saatleri arasında mümkünse dışarıda olmamak gerekiyor. Isısı ayarlanmış,klimatize kapalı mekanlar en ideal alanlar. Ayrıca sıvı alımının artırılması, mümkünse alkol ve kahve gibi kafein içeren içeceklerin tüketilmemesi yerinde olacaktır. Günlük giysilerin bol ve açık renkte olması, pamuk ve keten gibi doğal ürünlerden imal edilmiş olanların seçilmesi daha uygundur. Tabii ki kronik hastalığı olanlar ile hamile ve çocuklar, bu dönemlerde aşırı bir özenle takip edilmeli.