Benim ciğerim yanmış…

Nereye koşacağım devlete?

Devletin hükümeti bu işlere bakan atamış.

Orman Bakanı Bekir Pakdemirli.

Ben diyorum ki ciğerim söküldü.

Bakan diyor ki; Vizontele…

***

Vatandaş diyor ki; “Söndürsenize şunu”

Bakan diyor ki; “Uçaklar uçmuyor.”

Uçakların sahibi var Türk Hava Kurumu

“Uçaklar uçuyor” diyor.

Yetmiyor, resim veriyor…

***

Vatandaş merak ediyor “Hasar ne kadar?”

Bakan diyor; 500 hektar,

Belediye Başkanı diyor; “5000 hektar”…

10 katı daha fazla yani…

….

Yunanistan duymuş durumu, diyor ki “Gelelim yardım edelim”

Bizimkiler diyor ki; “Gerek yok”

….

Sonra bir ara bir şey söylüyor; “Türk Hava Kurumu CHP ile hareket ediyor…”

Yani mesele, uçak, motor, vizontele falan değil.

Mesele, iddiaya göre CHP-THK ilişkisi…

Mesele ciğerlerin yanışı değil, mesele hayvanların kavruluşu değil, mesele THK…

Çünkü mesele, siyasi…

Ama dön bir bak, Bakan beyin pilotluk lisansını onaylayan 28 Ağustos 2018'de yine THK.

Acı dediğin zaman, dinli dinsiz, felaket dediğin zaman, sağcısız solcusuz afet dediğin zaman partili partisiz, elele veren, gönül gönüle veren milletin haline bak…

Vay efendim THK CHP’ye yakınmış…

Asıl acı ne biliyor musun?

İşte bu bizi millet yapan kavramların yanması…

Asıl acı olan bu işlere bile temelinde siyaset katılması.

Yok uçaklarda yağ kaçırıyormuş da yok, ikisi sağ öbürü ölüymüş de…

Bırak kardeşim… Bırak…

Asıl acısı bu vatandaşı böyle yakmak…

İzmir’den intikam almak…

Atatürk’ün bıraktığı her ize, ayak basmaya çalışmak…

Mesele derin hemşerim…

Ormanlarıma mı yanmalıyım önce, bu çirkin resme mi yanmalı sonra?

***

Büyükşehir THK ile anlaşmalı…

Bu büyük yangın üç satır ile anlatılacak kadar küçük değil.

Büyükşehir belediye Başkanı; “Yangınları söndürecek tesisat alacağız” dedi.

Tesisat alırsın da, gelmiş geçmiş bütün yetkililere de sormak lazım.

Orman yangınına müdahale edecek 1 tane bile aracımız neden olmadı bugüne kadar?

O da belli değil…

Hoş Tunç Soyer, “Ekipman alalım” diyor ama, kanunen isterse Orman Bakanlığı buraya müdahale ettirmeye bilir.

Neyin tesisatını alacak bilmiyorum.

THK’yı siyasallaştırıp, yangına müdahale ettirmeyen yapı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne izin verir mi? Zor diyorum…

Belki şu zorlanabilir…

THK-İBB ittifakı…

Olası yangınlarda kullanılmak üzere Türk Hava Kurumu ile anlaşma…

Yap anlaşmanı, bu arada al yetkini…

Aklın da, ruhun da rahat olsun…

Tabi bürokrasi hazretleri müsaade ederse…

Çünkü yasaya göre, bakanlık istediğine müdahale ettirir istediğine ettirmez.

Bu nasıl iş ise artık…

***

Bizim gazetenin manşeti oldu.

Bayraklı Belediyesi’nde başkanın odasında böcek varmış.

Yani şu dinleme cihazlarından…

Böceğe ne hacet baba…

Başkanlık koltuğundan Hasan Karabağ kalktı, Serdar Sandal oturdu…

Şoföründen çaycısına, sekreterinden, damadına kadar hepsi eski ekip.

Namusuyla şerefiyle çalışan kardeşlerimi tenzih ederim de, arada çürük elma yok mudur zaten?

O böceğe düşmez o iş, yapan gereğini yapıyordur.

Asıl skandal, eski başkanla uğraşıp, aynı eski yakın ekiple çalışmak…

Hiç kızmayın kardeşim…

Bu CHP ekibinin eskilerle yenileri arasındaki çekişmeyi de bilmeyen yok…

Bize kadar gelenleri yazmıyorum bak…

Bence sağına soluna bak Serdar başkan…

***

İz Gazete

Bu krizde, bu siyasi baskılar altında, kent önderlerinin umursamazlığı dahilinde, İz Gazete portalı, günlük gazeteye döndü.

Genç kardeşim Ümit’ten hayli ümitliyim…

Ama ümitsiz olduğum yer duyarsız kalabalık…

Yolun açık olsun, İz Gazete…

***

DELİ ZİYA; “Ağzından bal damlayan arının en arkasında iğne var. Ne güveni?”