Murat ERVİN/Özel - Asgari ücret tartışmaları sürerken taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden fedakarlık yapmasını bekliyor. Konunun diğer bir tarafı olan hükümet ise henüz suskun. Sektör temsilcileri ve uzmanlar ise iktidara çağrıda bulunarak çalışanlar ve işverenler üzerindeki vergi yükünün azaltılmasıyla her iki tarafın mutlu edilebileceğini söyledi. Çalışan ve işverenden kesilen sosyal güvenlik priminin yarıya indirilip, gelir vergisi diliminin de yüzde 15 veya 20'ye sabitlenmesini isteyen uzmanlar, bu sayede işverenin gideri artmadan işçinin maaşının yaklaşık yüzde 25 zamlanabileceğini; bu durumun da hem işvereni hem de çalışanı koruyacağını belirtti.

TEK KALEMDE YÜZDE 17
İzmir Yeminli Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin, asgari ücretin haziran ayından itibaren yüzde 20'lik vergi dilimine girdiği fakat asgari ücretin biraz üstünde maaş alanların ise hem daha erken vergi dilimine girdiği hem de ağustos, eylül gibi gelir vergisi kesinti oranının yüzde 27'ye çıktığını vurguladı. Asgari ücretten gelir vergisi kesintisi yapılmadığını, asgari ücretin üstünde ücret alanlar için vergi dilimlerinin yükseltilebileceğini, aynı şekilde işverenlere ve işçilere sosyal güvenlik primleri yönünden bir kolaylık sağlanabileceğini açıklayan Zengin, “Şu an için  işveren verdiği maaşın yüzde 20'sini, işçi ise aldığı maaşın yüzde 14'ünü sosyal güvenlik primi olarak devlete ödüyor. Her ikisinden alınan pay, yapılan işe göre değişmekle birlikte ücretin yüzde 34'üne denk geliyor. Bu durumda 10 bin TL net maaş alan bir çalışan için teşvikler hariç 3 bin TL civarında işverenden, 2 bin TL de işçiden kesiliyor. Eğer primlerde  yarı yarıya  indirim yapılırsa işverenin ödeyeceği miktar değişmeden işçisinin maaşına dolaylı olarak yüzde 17 oranında zam yapılmış olacak. Yani 10 bin TL net maaş alan için işveren yıllık ortalamada yine  yaklaşık 17 bin lira ödeyecek fakat işçinin maaşı yüzde 17 civarında artarak  12 bin 500 TL'ye çıkacak” diye konuştu.

'DİLİM' İLE 4'TE 1 ARTIŞ
Yıl içinde toplam maaş tutarı 34 bin TL'yi aşanların yüzde 20'lik vergi dilimine girdiğini bu rakamın 70 bin olması durumunda vergi kesintisinin yüzde 27'ye çıktığını da sözlerine ekleyen Zengin, “Maaşınız arttıkça üst vergi dilimine girme süreniz kısalıyor ve yüzdelik oranınız da artıyor. Bu noktada asgari ücretin üstünde maaş alanlar için vergi dilimi aralığının yükseltilmesi doğru bir çözüm. Örneğin 34 bin lira olan ilk dilimin 2023 yılı için, yeniden değerleme oranında artırılması halinde, bu vergi dilimi 75-80 bin civarına yükselecek.   Bu da 10 bin TL maaş alan birinden yaklaşık 500- 700 TL daha az vergi kesilmesine neden olacak. Bu durumda hem sigorta prim tutarının yarıya düşürülmesi hem de vergi dilimi değişikliğiyle 10 bin TL alan birinin maaşı 12 bin TL civarına  çıkarken işverenin cebinden çıkan ücrette bir artış olmayacaktır” ifadelerini kullandı.





HİÇ KESİNTİ YAPILMASIN
Memiş Sarı (DİSK Ege Bölge Temsilcisi): Bugün kadar hep işçiler fedakarlık yaptı ama işçilerden artık kimse fedakarlık beklemesin. İşçinin, 'İşsizlik Fonu'ndaki paramızı zaten işverene vererek bizim paramızı peşkeş çektiler. Biz öncelikle asgari ücretten sigorta primi ve gelir vergisi kesintisi yapılmasını kabul etmiyoruz. Kur Korumalı Mevduata, garantili araç geçişlerine ve hasta garantili şehir hastanelerine milyar dolarları harcayan iktidar, burada da SGK primlerini ve vergileri asgari ücretten muaf tutsun. 29 yaşına kadar çalışanlar için işverenler teşvik ediliyor ve yüzde 58 oranında SGK primi kolaylığı sağlanıyor. Devlet de asgari ücretliden bu primleri, vergileri almasın. 



DEVLET 'BABA'LIK YAPAR
Hasan Küçükkurt (İZSİAD Başkanı): Gerek işverenden gerekse işçilerden kesilen sigorta primleri maaşın 3'te 1'ini buluyor. Eğer devletimiz babalık yapıp sigorta primlerini düşürürse işveren yine aynı maliyeti ödeyecek fakat işçinin eline geçecek para artacak. Yani yüzde 34'ü bulan sigorta primi yarıya inerse, işveren için maliyet sabit kalmakla birlikte işçiler otomatik olarak yüzde 17 oranında daha fazla maaş alacak. Bu durumda hem işçi memnun kalacaktır hem de maliyetleri artmayan işverenler. Bunun için tabi ki devlet yetkililerin de kararı önem taşıyor. Böylesi bir dönemde maliyetleri artırmadan işçiyi de memnun etmenin yolu vergi ve prim indirimlerinden geçiyor.