Partilerde yerel seçimlere yönelik aday arayışları başladı.
Hafta sonunda partilerin yaptıkları toplantılarda ve aday olmak için partilerinin genel merkezlerinde nabız yoklayanların aldığı izlenimler bu seçimlerde farklı kıstasların etkin olacağını gösteriyor.
Bunları ana başlıklarla sıralarsak, vizyon sahibi olmak aday olacağı kentin 20-30 yıl
sonrasını gösteren projeleri finansman kaynaklarını belirterek ortaya koymak,
istihdam yaratacak yatırımlara ileri teknolojileri kullanarak öncelik vermek, sağlıklı ve
yaşanabilir özgür bir kent yaratmayı hedef almak, çocuklara yönelik geliştirici
projelere öncelik vermek, hayvan haklarını uygulamalarla korumak gibi bir sıralama
mümkün.
Ama tüm bunların ötesinde en önemlisi seçmen tarafından kabul edilebilir olmak. Seçmen
bu seçimlerde kendisine empoze edilen değil, kendisinin öngördüğü bir adaya oy verme
kararında.
Zaman aşımına uğramış, siyasette tedavülden kalkmış isimlere oy vermeyeceği
kesin.
Bunu gören Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, aday olacakların, Genel Başkanların ve parti
genel merkezlerinin değil seçmen eğilimini göz önüne alan bir tercihi kullanacaklar gibi.
Seçmenin, "İşte benim başkanım budur" görüşü bu tercihlerde ön plana çıkacak.
Özellikle genç seçmenleri sandığa götürecek yeni bir yüz ve bir Silikon vadisi oluşturma gibi yaklaşımlar, seçimin kaderinde önemli bir rol oynayacak.
Ancak kesin olan bir olay, aday seçimlerinde seçmen edilgen değil etken olmayı istiyor.
Bunu göz ardı eden partiler "KALE" olarak gördükleri yerlerin yıkılışını yaşayabilirler.