KÜLTÜR SANAT

Altın Portakal’da yarışacak filmler belli oldu

62. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yarışacak filmler açıklandı. 12 uzun metraj film büyük ödül için mücadele ederken, kısa ve belgesel kategorilerinde toplam 20 yapım sinemaseverlerle buluşacak. Ödüller 1 Kasım’da sahiplerini bulacak.

Abone Ol

Sinema dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, 62’nci kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. 24 Ekim–2 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleşecek festivalde, ulusal uzun metraj, kısa film ve belgesel kategorilerinde yarışacak yapımlar açıklandı.

12 film büyük ödül için sahnede

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda bu yıl 12 iddialı yapım yer alıyor. Jürinin karşısına çıkacak filmler arasında Şeyhmus Altun’un “Aldığımız Nefes”i, Özcan Alper’in “Erken Kış”ı, Ziya Demirel’in “En Güzel Cenaze Şarkıları” ve Tunç Davut’un “Kesilmiş Bir Ağaç Gibi”si gibi dikkat çekici isimler bulunuyor. Tüm yapımlar Türkiye’de ilk kez Altın Portakal’da izleyiciyle buluşacak.

Bu kategoride filmler, En İyi Film, En İyi Yönetmen, Cahide Sonku Ödülü, Behlül Dal İlk Film Ödülü başta olmak üzere oyunculuk ve teknik dallarda toplam 13 ödül için yarışacak.

Kısa ve belgesel filmler güçlü bir seçkiyle geliyor

Ulusal Kısa Film Yarışması’nda 10 film yer alıyor. Alina Evirgen’in “Adako”su, Deniz Koloş’un “Ölüm Bizi Ayırana Dek”i ve Hazan Beklen’in “Soğuk Beyaz”ı öne çıkan yapımlar arasında.

Belgesel kategorisinde ise 10 film yarışacak. Evrim Çervatoğlu’nun yönettiği “KEÇİ501”, Aslı Atasoy’un “Kitabın Rüyası”, Güneş Kazdal ve Jehan Barbur’un “Tanıştığıma Memnun Oldum”u ile Feyyaz Yıldırım’ın “The Making Of Michel Petite”i festivalin merakla beklenen belgeselleri arasında.

Ödüller 1 Kasım’da açıklanacak

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin bu yılki kazananları, 1 Kasım 2025 Cumartesi akşamı düzenlenecek görkemli ödül töreninde belli olacak. Türk sinemasının farklı seslerini ve yeni kuşağın yaratıcılığını bir araya getiren festival, bu yıl da yalnızca bir sinema şöleni değil, aynı zamanda kültürel bir buluşma noktası olacak.