Benim aklımda öyle kaldı Altay... Kendimi bildim bileli, yöneticilerine imrendim siyah beyazlı kulübün...

Aristokrat bir aile gibiydiler... Yönetim kurulu oluştu mu, ünlüler geçidi halt etsin. En az 7-8 tanesini tanımayan taş olur...

Ama biraz ellerini bu işten çektikten sonra Büyük Altay ne hale geldi.

Amatörün eşiğine 3. Lig'e düştü “Koca Çınar”...

Bu sezonu geçtim. Amatör yöneticiler topluluğunda para ve bilgi de olmayınca sezon başında hazin son belliydi. Biz yazarak uyarımızı yaptık... Kızanlar oldu... Ama acı gerçek ortada...

Keşke biz yanılsaydık da, Altay düşmeseydi...

Asıl sonun başlangıcı PTT 1.Lig'den düşüldüğünde başladı. Kulüp bir kere tökezledi mi, krizi yönetecek insanlar lazım. İşte siyah beyazlılar bunu yapamadı... Özümüze mi dönelim, yoksa başka bir şey mi yapalım derken maddi sıkıntılar katlanınca bugünlere gelindi. 2.Lig'deki ilk sezonda biraz frene basılsa, toparlanma imkanı vardı. Borç üstüne borç yapıldı... Gelirler azaldı... Kulübün içine tezgah kuranlar, çöreklenenler arttı...

Kim mi? İndiragandi'yi yapanlar aynaya baksın, sonra bana “kim” diye sorsun...

Arada kaybolan aslan gibi çocuklar da cabası... Birilerinin itelediği adamlar oynayacak diye bakınız nerelere gitmiş öz evlatlar. Hangi futbolcu, hangi yöneticinin adamı olmuş. Zaten herkes bunlarla uğraşırken kayıp gitti elden Altay...

Böyle devam ederse amatöre kadar gider. Dilimiz varmıyor fakat geliri olmayan, borcu çok olan kulübe kimse talip olmuyor. İlk kol kanat geren Mehmet Erdoğan oldu. Ben koyu Altaylı olduğunu biliyorum da bu kadarını beklemiyordum. Koltuğunda keyif yapanlar ve bize bu yazıyı yazdıracak durumu yaratanlar utansın. Bu saatten sonra da Allah Altay'ın yardımcısı olsun. Üzüntümüz büyük...