Türk siyaseti son 25 yılda kavga, dövüş, hakaret, bel altı vurma, iftira atma, kışkırtma, ve sonsuz bir ciddiyetsizlik üzerine inşa edildiği için Pazar akşamı yayınlanan ve dört gözle beklenen İmamoğlu-Yıldırım buluşması her iki tarafın seçmenini de pek tatmin etmedi.

Yıllardır yok sayılan, aşağılanan, baskı gören, hor görülen, hatta adeta yüzüne baka baka alay edilen bir kısım seçmen, yılların verdiği bu haksızlığa uğramışlık duygusunun intikamının bir gecede alınmasını bekledi.

Bunun karşılığında sakin, usturuplu yani olması gereken tavırda bir temsilciyle karşılaşınca da biraz hayal kırıklığına uğradı

***

Diğer taraf ise şunu unutmayın ki bize hiç bi'şey olmaz tavrındaydı.

Söz kesti, kuralları yok saydı, alıştığı ayrıcalığı bekledi. Satın aldıkları yüzlerce basın mensubu gibi karşılarında tamam efeendim sepet efendim diye el pençe divan duracak bir moderatör bekledi.

Moderatör demişken, o da maçı fena idare etmedi.

Fakat sonunda ilk buluşma sonrası manitasına nasıldım peki diye soran ergen gibi “Moderatoörlüğümü nasıl beğendiniz?" gibi hem Türkçe'yi hem de yayıncı saygınlığını katleden bir cümle sarfetti.

Kendisine zorla teşekkür ettirdi.

Mesleki anlamda tam bir utanç anıydı.

***

Neyse işte en azından korkulan olmadı.

Seçmenin bir kısmında yaşanan 'Bakalım nasıl bir hain plan hazırladılar' endişesi karşılığını bulmadı.

Bu karşılaşma büyük hevesle beklenip 0-0 biten ve topun orta sahadan pek çıkmadığı, iki tarafın da defansa çekildiği tatsız tuzsuz bir derbi gibi anılarda kaldı.

***

Şimdi sıra, neden iptal edildiğine iptal edenlerin bile mantıklı cevap veremediği bir seçimin yenilenmesine geldi.

Siz de İstanbul'da ikamet etmediği halde 23 Haziran Pazar günü oy sandığına gidecekmiş gibi hissediyor musunuz? Bana öyle geliyor.

İstanbul'un talandan, adam kayırmadan, koca şehrin parsel parsel yandaşa satılmasından, betondan bir garabete dönüşmesinden kurtulması demek, aslında ülke genelinde bir şeylerin sonunun başlangıcı olması demek.

Bunu bildiğimiz için tüm ülkede bir heyacan ve tedirginlik var.

Ve her şeyin çok güzel olacağına dair de bir inanç.