Dört haftada neler neler yaşadık. Kasırga demek hafif kalır. Ne şans... Kasırgaya AKP takasıyla yakalandık. Ekonomik krizin arkasından gelen Covid-19 dalgalarına bakın, takanın halini daha iyi anlayacaksınız. AKP teknesinin dört haftalık seyir defteri her şeyi açık açık ortaya koyuyor.
Çin'in Wuhan eyaletinde virüsün ortaya çıkışı Aralık ayının ortaları. Bizim teknenin yönetimi ne yapıyordu o tarihlerde?
Yunanistan sınırına yüzbinlerce mülteciyi yığıyordu. Aynı dönemde binlerce kaçak da İran sınırını kevgire çevirmiş, ülke topraklarını arşınlıyordu. Virüs dünyaya yayılmaya başlarken biz uçaklar dolusu hacıyı Umre'ye gönderdik mi? Gönderdik. Sonrası gerek Avrupa ve Amerika'dan, gerekse Suudi Arabistan'dan yurda kontrolsüz giriş yapan binlerce kişi. Çeşme'den İtalya'ya devam eden Ro-Ro seferleri...

Alınan önlem hiç mi yok? Tabii ki var. Ancak hepsi geç ve yetersiz. Tüm sağduyulu bilim adamlarının, siyasilerin, yerel yöneticilerin defalarca uyarmalarına rağmen bir türlü alınamayan sokağa çıkma yasağı. Bir ara Sağlık Bakanı ıkına-sıkına söyledi; 'Herkes kendi OHAL'ini ilan etsin '
Aslında bu üslup hiç yabancı gelmedi. Sanki bakanın üslubu değildi... İyi de kendi OHAL'ini ilan eden vatandaş ne yiyecek ne içecek? Faturalarını, kirasını nasıl ödeyecek?

Orası meçhul. Anlaşıldı ki hazinede kırk para yok. Merkez Bankası'nın kefen paralarını bile yutuvermişler. Derken 100 Milyar liralık bir paket yürürlüğe konuldu.
Neler yoktu ki pakette... Uçak biletlerinin KDV'sinin düşürülmesinden, Konaklama Vergisi'nin kaldırılmasına kadar. Ha bir de konut kredilerinin artırılması. Önlemlerin ardı arkası kesilmedi.
Evde tutulan 65 yaş üstü vatandaşlara maske ve kolonya yardımı yapılacağı söylendi.
Öğrenciye 8 gigabayt ücretsiz internet verildi. Fıtre ve zekatın güncellenerek önceden alınması gündeme getirildi. Okulların tatil edilmesiye uzaktan eğitime geçildi. İlk derste ilkokul öğrencilerine Menderes'in idamı gösterildi. Kafa kesilen, adam boğulan görseller izletildi.
AKP'nin korona seyir defteri akılalmaz uygulamaları da gözler önüne serdi.
Belediyelerin açtığı yardım kampanyasının daha 24 saati dolmadan, Cumhurbaşkanlığı da bir yardım kampanyası başlattı. “Olsun ne iyi oldu, daha çok yardım toplanır” dedik. Ama öyle olmadı, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle belediyelerin yardım toplaması yasaklandı. Ancak AKP'li Konya ve Gaziantep Belediyeleri yardım toplamaya devam ettiler. Cumhurbaşkanı Ulusa Sesleniş konuşmasında 'birçok ülkeden iyi durumdayız yardım gönderiyoruz'' dedi. Ardından halktan dua ve bağış istedi.
Damat bakanımız paketin piyasalara doping etkisi yapacağını söyledi, işsizlik 13.7'ye çıktı.

Ancak örneğin sepette kolonya fiyatlarının yüzde 1.94 oranında arttığı belirtilmişti. İstanbul Ticaret Odası'nın kayıtlarında ise kolonya fiyatları yüzde 72 artarak küçük(!) bir farklılık gösteriyordu.
144 bin işletme kapatıldı, 400 bin kişi işini kaybetti.
Seyir defteri kayıtları bitmedi. Millet can derdiyle uğraşırken maskeli, ellerinde bulaşık eldiveni giymiş 5 kişi Kanal İstanbul'la ilgili bir ihale düzenledi. İhaleden birkaç gün sonra Ulaştırma Bakanı görevden alındı. Görevden almanın ihaleyle ilgili olup olmadığı anlaşılamadı.
Provakatif paylaşım yaptıkları gerekçesiyle üniversite öğrencisinden gazetecilere kadar çok sayıda kişi gözaltına alındı. Oda TV kapatıldı. Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç ve iki yerel gazeteci tutuklandı. Bu tutuklamalara gazeteci Hakan Aygün eklendi.
AKP'ye yakın bir iş insanının oğlu internetten tanı kiti satmaya başladı. Bir milletvekilinin oğlu da evinde yaptığı özel korona testini internetten paylaştı. İstanbul'da İmamoğlu'nu başarısız göstermeye çalışan birtakım militanlar, Pazar günü metrobüse 70 kişi birden binerek internette fotoğraf paylaştılar. Ancak zeka özürlü olduklarından değişik istasyonlardan 3-5'er kişi binmeyi akıl edemeyip bir istasyondan 70 kişi birden binince rezil oldular. AKP'nin korona virüs seyir defteri ileride mutlaka kitap olacak. Ancak yine de korunma tedbirlerinde dut kurusu pekmezinden, Ulukışla Belediye Başkanı'nın evlerde Üzerlik Otu yakılması önerisine gelmek büyük başarı (!)...