YAŞAM

Akıllı evlerle faturalar tarih oluyor

İklim krizine karşı mücadele, lise sıralarından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne uzandı. İzmir'de Sürdürülebilir Kalkınma Gençlik Liderleri Eğitim Programı (SÜGEP) çatısı altında birleşen genç çevreciler, kendi elektriğini üreten binaların zorunlu hale gelmesi için yasa teklifi hazırladı. Faturaları sıfırlayacak, dışa bağımlılığı azaltacak ve karbon emisyonunu düşürecek bu proje, Ankara'da büyük yankı uyandırdı.

Abone Ol

Dünya iklim kriziyle boğuşurken, çözüm arayışları bu kez İzmirli gençlerden geldi. SÜGEP üyesi lise öğrencileri, sadece çevreyi korumakla kalmayıp aile bütçesine de can suyu olacak devrim niteliğinde bir projeye imza attı. Gençlerin geliştirdiği model, kentsel dönüşüm sürecindeki binaların güneş enerjisinden elektrik üreten "fotovoltaik" sistemlerle donatılmasını öngörüyor. Hazırlanan bu kapsamlı çalışma, sadece bir okul projesi olarak kalmadı; akıllı kentsel dönüşüm yasa teklifi olarak TBMM Başkanlığı'na sunuldu. SÜGEP Akademi Başkanı Mehmet Umut Dilsiz, gençlerin birer dönüşüm lideri haline geldiğini belirterek, "Onlar sadece fikir üretmiyor, çözümleriyle başkalarını da harekete geçiriyorlar" dedi.

Ankara Milletvekili Deniz Demir tarafından meclise sunulan yasa teklifi, kabul edilmesi halinde yeni yapılacak tüm binalarda fotovoltaik sistemlerin zorunlu olmasını sağlayacak. Bu sayede her bina, tükettiği enerjiyi kendisi üreten küçük bir santrale dönüşecek. Projenin toplumsal desteğini artırmak amacıyla Change.org üzerinde başlatılan imza kampanyası ise kısa sürede 10 bin destekçiye ulaştı.

Enerji bağımsızlığı ve sıfır fatura dönemi

Getty Images

Projenin en can alıcı noktası ise ekonomik kazanımları. Yapılan maliyet analizlerine göre, sistemin kurulum maliyeti yaklaşık 38 ay gibi kısa bir sürede kendini amorti ediyor. Sonrasında ise hane halkı için adeta "bedava enerji" dönemi başlıyor. Bir dairenin günlük ortalama 3-4 kilovat saat enerji ihtiyacı varken, kurulacak sistemin 7-8 kilovat saate kadar elektrik üretebildiği belirtiliyor. Bu üretim fazlası, sadece elektrik faturasını sıfırlamakla kalmıyor; yerden ısıtma sistemlerine entegre edilerek doğal gaz faturasını, elektrikli araç şarj istasyonlarına yönlendirilerek de akaryakıt masrafını ortadan kaldırıyor. Mehmet Umut Dilsiz, "Tek bir hamleyle elektrik, doğal gaz ve benzin faturalarından kurtulmak mümkün. Bu proje, hem aile bütçesine hem de ülkenin cari açığına ilaç olacak" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin iklim hedefleri için kritik adım

Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması kapsamındaki taahhütleri ve 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, bu projenin stratejik bir önemi bulunuyor. Fotovoltaik sistemler, karbon salınımını azaltmada en etkili yöntemlerden biri olarak kabul ediliyor. Özellikle 2026 yılında Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP31) öncesinde, böylesine somut ve gençlik tabanlı bir adımın atılması, uluslararası arenada da dikkat çekecek. Dilsiz, "Bütün dünyanın gözü Türkiye'ye çevrildiğinde, gençlerimizin bu vizyoner hamlesi ülkemizin iklim mücadelesindeki kararlılığını gösterecek" şeklinde konuştu.

Liselilerin heyecanı dünyaya örnek oluyor

Projeye emek veren öğrenciler ise hem sürecin öğreticiliğinden hem de ortaya çıkan sonuçtan büyük heyecan duyuyor. 10. sınıf öğrencisi Ada Salkım, projelerinin sadece Türkiye'de değil dünyada ses getireceğine inandığını belirtirken, Türkiye Müteahhitler Birliği binasını örnek alarak yola çıktıklarını anlattı. 16 yaşındaki Sera Ertuğ, Ankara ziyaretlerinde gördükleri ilgiden duydukları mutluluğu dile getirirken, Atlas Efe Bölükbaşı ise aldıkları eğitimlerin vizyonlarını geliştirdiğini ve milletvekilleriyle birebir temas kurarak sürece dahil olmanın gururunu yaşadıklarını ifade etti. Gençler, karbon salınımını azaltma hedefiyle çıktıkları bu yolda, ülkenin enerji politikasını değiştirecek bir adım atmanın haklı gururunu yaşıyor.