Türkiye, deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Ulusal Deprem Gözlem Merkezi'nden alınan son verilere göre, bugün saat 12:27'de merkez üssü Akdeniz olan bir deprem meydana geldi. Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde ölçülen sarsıntı, özellikle Kıbrıs adası ve çevresinde hissedilirken, Türkiye'nin güney sahillerinde kısa süreli bir paniğe ve endişeye neden oldu. Yerin yaklaşık 24 kilometre gibi orta derinlikte bir noktasında gerçekleşen deprem, bölgedeki sismik aktivitenin hiç durmadığını bir kez daha hafızalara kazıdı.
Merkez üssü kıbrıs'ın güneybatısı
AFAD tarafından paylaşılan detaylı verilere göre depremin merkez üssü, 34.7003 kuzey enlemi ve 32.4108 doğu boylamı olarak belirlendi. Bu koordinatlar, sarsıntının tam olarak Kıbrıs adasının güneybatı açıklarında, Baf şehri açıklarında meydana geldiğini gösteriyor. Depremin Türkiye kıyılarına olan mesafesi ise dikkat çekici. En yakın yerleşim yeri, yaklaşık 152 kilometre uzaklıktaki Mersin'in Anamur ilçesine bağlı Çamlıpınaralanı mahallesi olarak kayıtlara geçti. Sarsıntının merkez üssünün kıyılarımıza bu denli uzak olması, Türkiye'de yaygın ve şiddetli bir şekilde hissedilmesinin önüne geçti. Ancak bu büyüklükteki bir depremin, özellikle hassas kişiler ve yüksek katlı binalarda oturanlar tarafından Mersin ve Antalya'nın kıyı ilçelerinde hafif bir şekilde hissedilmiş olabileceği tahmin ediliyor.
Gözler bir kez daha tehlikeli kıbrıs yayı'na çevrildi
Meydana gelen bu son deprem, jeologların ve deprem uzmanlarının sık sık dikkat çektiği, Doğu Akdeniz'deki en önemli sismik kaynaklardan biri olan Kıbrıs Yayı'nı yeniden gündemin ilk sırasına taşıdı. Afrika Levhası'nın, Anadolu Levhası'nın altına daldığı bir dalma-batma zonu olan Kıbrıs Yayı, geçmişte büyük depremler ve tsunamiler üretmiş potansiyeli yüksek bir fay sistemidir. Uzmanlar, bu yay üzerinde biriken sismik enerjinin, gelecekte 7.0 ve üzeri büyüklükte depremler yaratma riski taşıdığını her fırsatta dile getiriyor. 4.5 büyüklüğündeki bu son sarsıntı, fay sisteminin aktif ve canlı olduğunun bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu tür orta büyüklükteki depremler, bir yandan biriken enerjinin bir kısmını boşaltsa da, diğer yandan büyük bir depremin habercisi olabilecek bir aktivite olarak da endişeyle takip ediliyor.
Uzmanlar rutin bir aktivite olarak görüyor
Deprem uzmanları, Akdeniz'de meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki bu sarsıntının, Kıbrıs Yayı gibi son derece aktif bir bölge için "rutin" bir sismik aktivite olduğunu belirtiyor. Bu tür depremlerin bölgede sık sık yaşandığını ve şaşırtıcı olmadığını ifade eden bilim insanları, asıl odaklanılması gereken konunun bu depremlerden ders çıkararak olası büyük bir depreme karşı hazırlıklı olmak olduğunu vurguluyor. Özellikle Mersin, Antalya, Adana, Hatay gibi Akdeniz kıyısındaki kentlerin, hem deprem tehlikesi hem de bu depremlerin tetikleyebileceği tsunami riski altında olduğu biliniyor. Bu nedenle, yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi ve halkın tsunami konusunda bilinçlendirilmesi, hayati önem taşıyor.
Sarsıntı sonrası sosyal medyada hareketlilik
Depremin merkez üssünün Kıbrıs adasına yakın olması nedeniyle ilk belirgin sarsıntı hissi ve raporlamalar adadan geldi. Türkiye'de ise depremin hemen ardından, özellikle Mersin'in Anamur, Bozyazı ve Aydıncık ilçeleri ile Antalya'nın Alanya ve Gazipaşa gibi en doğu noktalarında yaşayan vatandaşlar, sosyal medya üzerinden sarsıntıyı hissedip hissetmediklerine dair paylaşımlarda bulundu. Çok şiddetli olmasa da, "hafif bir sallanma" veya "uğultu sesi" şeklinde ifadelerle depremi hissettiklerini belirten kullanıcıların yorumları, sarsıntının Türkiye kıyılarındaki etkisinin sınırlı kaldığını ancak psikolojik olarak bir endişe yarattığını gösterdi. AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin web siteleri, depremin ardından en çok ziyaret edilen adresler oldu.