AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti dönüşünde uçağında yer alan gazetecilerin sorularının önceden hazırlandığı ortaya çıktı. Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici’nin gündeme taşıdığı iddialar, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın bugünkü köşe yazısıyla doğrulanmış oldu.
“Yöntem şu” diyerek aşamaları anlattı
Faruk Bildirici geçtiğimiz günlerde, Erdoğan’ın ABD dönüşünde medyaya “uçakta sohbet” olarak servis edilen soruların saatler öncesinden hazırlandığını, hatta sıralamasının bile aynı olduğunu açıklamıştı. Bugün yayımlanan yazısında Ahmet Hakan ise bu iddiaları dolaylı yoldan kabul ederek, uygulanan yöntemi şöyle özetledi:
“İletişim Başkanlığı gazetecilere ‘Hangi soruları soracaksınız?’ diye soruyor. Bunun amacı mükerrer soruların önüne geçmek ve çeşitliliği sağlamak. Biz de sorularımızı özgürce iletiyoruz. Başkanlık sorulara müdahale etmiyor, sadece bir sıralama yapıyor. Basın toplantısında Cumhurbaşkanı’na dilediğimiz gibi sorumuzu soruyoruz.”
Ahmet Hakan ayrıca, “Bu ahlaksız iddianın ciddiye alınır bir tarafı yok. Son basın toplantısında tüm gazeteciler istedikleri soruları istedikleri gibi sordular” ifadelerini kullandı.
Bildirici: “Gazetecilik ayıbını itiraf etmek zorunda kaldı”
Ahmet Hakan’ın açıklamalarına sosyal medya hesabından yanıt veren Faruk Bildirici, “Veee nihayet! Ahmet Hakan allayıp pulladı ama sonunda ‘gazetecilik ayıbını’ itiraf etmek zorunda kaldı” dedi. Bildirici, soruların önceden verilmesinin ve onaylanmasının gazetecilik meslek ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı.
Bildirici, Erdoğan’ın yurtdışı gezilerinin dönüşünde gazetecilerin soruları saatler öncesinden İletişim Başkanlığı’na ilettiğini, onaylanan soruların liste halinde dağıtıldığını, Cumhurbaşkanı’nın da bu listeye göre hazırlanmış notlardan yanıt verdiğini öne sürdü. Ayrıca uçaktaki “sohbet” metinlerinin İletişim Başkanlığı tarafından deşifre edilip gazetecilere dağıtıldığını belirtti.
“Basın toplantısı değil, mizansen”
Bildirici, “Gazeteci karşısındaki kim olursa olsun sorusunu önceden verip onay almaz, onaylı soru sormaz. Basın toplantısının metnini kaynağının deşifre etmesine izin vermez, kendi metnini yazar. Cumhurbaşkanlığı uçağındaki bu yöntem olsa olsa basın toplantısı mizanseni olur” ifadeleriyle durumu eleştirdi.