Okul yıllarında yaz tatilinin gelişini dört gözle beklerdim...

Yaz demek deniz demekti, güneş demekti...

Ozonun deliğinden habersizdik...

“Güneşin dik geldiği saatlerde, özellikle de 11. 00- 16.00 aralığında dışarı çıkmayın” diye uyaran uzmanlar yoktu.

Kırmızıdan bronz tene dönünceye kadar bir kaç kez deri değiştirdiğimi bilirim...

O yıllarda da Çeşme İzmirli'nin gözdesiydi. Ama bizim ailece, hatta sülale boyu gözbebeğimiz Kuşadası'ydı...

Şimdiki kimliğiyle alakası olmayan Ada'nın tutkunuyduk...

Yıldızı bol oteller neredeyse hiç yoktu...

En bilindik işletmeleri Kuştur, Clup Med, Tusan, Ömer Kamp'tı...

İyot kokulu ilçeye varmaya dakikalar kala tepeden gördüğüm manzarası her defasında beni heyecanlandırır, mutluluktan gözlerim dolardı....

Aynı gözler ayrılma vakti geldiğinde bu kez hüzünden kızarırdı...

Nedenini hatırlamıyorum ama sonrasında yazlık adresimiz Çeşme oldu... Hoş, O'nu da çok sevdik...

Yediği karpuzun çekirdeğini denize tükürenler yoktu o zamanlar... Taşı toprağı bina dolmamıştı.

İzmirliler dışında keşfedeni yoktu...

Sakindi, bakirdi, tam bir sahil kasabasıydı...

Kumsalı boldu, beachler'i yoktu.

İnsanı tepe sersemi yapan rüzgarı bile güzeldi...

Ama şimdi; O eski halinden eser yok...

İzmir'in arka bahçesi olmaktan çoktan çıktı....

Şehri ilçeye bağlayan otobanda yabancı plakalı araçlar kuyruk... İşletmecisi, esnafı, emlakçısı mutlu, ama eskinin tadını bilenler buruk.

En son 54 yaşına kadar düşen Seda Sayan yeni yayın döneminde TV8'de yayınlanan Yemekteyiz programını sunacakmış. Acun Ilıcalı sosyal medya hesabından duyurdu... Benzer bir formatın sunuculuğunu yapan Zuhal Topal'ın karşısında bence hiç şansı yok... Ekranlardaki miadını çoktan doldurdu... Köşeye çekilmesini bilseydi keşke...