Gençlik yıllarından bugüne dek 55 yıllık bir arkadaşı, dostu, yoldaşı, kardeşi, şairi anlatmak! Onun yitikliğini yazmak!

Deselerdi inanmazdım; ama yazmadan edebilir miyim? Olası değil. Hüznümle, kederimle, acımla… Ağıdım içime akıp duruyor.

Acelen neydi be Sina Akyol?! Senin dört yaş büyüğüne, Oğuz abine bir saygısızlık be yahu! Sıranı beklemedin. İvedi davrandın. Sesli söylendim kendime.

***

O 17’sinde öğrenciydi. Ben 21 yaşımda çiçeği burnunda memurdum. İkimiz de Ankara’nın şiirşenlik zamanlarındaydık.

En ilk şiir kitabı “Gecenin Yeşil Ağladığı Saat”i de yeni yayımlamıştı. Ben de bir derginin yazı işleri müdürüydüm. Yolumuz orada kesişti. Dost olduk. Çok güzel, çok özel zamanlar paylaştık Sina Akyol’la.

Ankara’dan o dostları saysam, ilk aklıma gelenler: Sadık Deniz, Mehmet Kıyat, Hüsnü Züber, Yaşar Durak, Şevket Apalak, Arkadaş Z. Özger, Sabahattin Çetin, Ünsal Piroğlu, Zülfükar Sezen, Güngör Özmen, İsmail Yılmaz…

***

Araya giren ayrılık zamanları… Kent uzaklıkları…

Ne ki sonra TRT’de kesişti yollarımız. İzmir’e düştü yolu. Burada buluştuk; hiç kopmadan, dostluğumuzu soğutmadan…

Şiirin peşinde koşturduk; Sina Akyol ayrı şiir çevriminde ben ayrı bir şiir yolculuğunda; ama ikimiz de şiirin ipini hiç bırakmadık.

Sina Akyol için, kitapları için birçok yazı kaleme aldım, birçok söyleşi yaptım. O da benim için birçok yazı yazdı, kitaplarımla ilgili hem eleştirel hem övücü sözler etti. En son Aralık 2021’de Gülce Başer, Olcay Özmen’le Kemeraltı Mirkelam Han’da konuk etmiştim.

Varlık Dergisi’nin Ocak 2022 sayısında güzel bir söyleşimiz yer almıştı. Arada Güzelyalı’daki evinde Selami Şimşek, Sadık Kırımlı, Coşkun Şimşekli, Orhan Baykal, Hasan Kinaş, Atila Er, Yusuf Ferhat, Erkan Karakiraz…dostlarımla sofra paylaşımlarımız, söyleşilerimiz oldu.

***

“Şiirler”den sonra “Yeni Şiirler” adlı bir kitabımın yayımlanacağına pek de ihtimal vermiyorum; çünkü artık şiir yazmak istemiyorum, içimden gelmiyor şiir yazmak.” Bu sözleri Varlık Dergisi’nin Ocak 2022 tarihli sayısındaki söyleşimize verdiği yanıtta söylerken, ne çok hüzünlenmiştim, böyle bir karamsar ortama girmesinden. Seziyor muydu yoksa kötü gidişi?

***

19 Şubat 2022 gecesi. Saat 04 suları. Gecenin bu saatindeki telefon nasıl çalar? Acı acı… Öyleydi. Bir baktım şair dostum Doktor Coşkun Şimşekli… Eyvah dedim, kötü bir haber var mutlaka. Sina abi deyince anladım kötü gidişi! Sarsıldım, yıkıldım! Sözüm kilitlendi

Derler ya bir film şeridi gibi… Benim için de öyle oldu, 55 yılın yaşanmışlıkları, anıları, resimleri geçti gözümün önünden. Duygu sağanağına tutuldum.

***

21 Şubat 2022 Pazartesi günü Kültürpark Nâzım Hikmet Anıtı önünde Sina’yı anma gününde şair dostları onu anlattılar kısa cümlelerle. Sona kaldım, ama 55 yıllık dostum için ben de gönlümden, yüreğimden geçenleri paylaşmaya çalıştım. Ne mi dedim? Beni yalnız bıraktın, şiir yoldaşını, abini, kadim dostunu!

***

Sina’yı Yeni Narlıdere Mezarlığı’nda toprağa verirken, 1973 Mayıs’ında 25 yaşında yitirdiğimiz, ortak dostumuz şair Arkadaş Özger’i de anan şiirini anımsadım. "bir Mayıs günüydü, / ben, Şevket, Oğuz…../ bir güzel gömdük ince bedenini. / Üstüne çiçek / ve toprak attık…"

Biz de öyle yaptık, gömdük yakışıklı, iri, uzun boylu bedenini! Üstüne toprak attık, karanfillerle donattık…

***

Sonra ne mi yaptık? Şair Selami Şimşek’le kadehin beyaz aydınlığını parlatarak bir güzel andık, bir güzel ağladık Sina Akyol için!