Geçtiğimiz gün National Geographic kanalında Hayvan Koruma Polisi belgesine denk geldim. Daha önce de rastladığımda ilgiyle izlediğim programlardan biri bu. ABD’nin bazı eyaletlerindeki polis kuvvetlerine bağlı çalışan bu özel birim, şiddet gören, bakılmayan, terk edilen hayvanları kurtarmak için seferber oluyor.

Kimi zaman mutlu sonla biten kimi zamansa ne başı ne sonu mutlu olan gerçek hikayeler aktarılıyor bu belgeselde… Maalesef son program beni çok sarstı; bir süre ekranın karşısından kalkamadım.

***

Hikaye pitbull’ların yasa dışı dövüştürüldüğü bir eve yapılan baskınla başladı. Müstakil evin en alt katı köpek dövüşlerine ayrılmış. Baskında gün yüzü görmedikleri her hallerinden belli olan, kafeslerde tutulan birkaç pitbull bulundu. Hayvan koruma polisleri evde ayrıca ölü köpeklere de rastladı. Belli ki, dövüşü kaybetmişlerdi…

Karanlık, pis, umutsuz bir ortam…

Kurtarılan pitbull’ların önce veteriner kontrolleri yapıldı. Yapılan kontrollerde bu köpeklerin uzun süredir dövüştürüldüğü, başta kafa bölgeleri olmak üzere vücutlarının birçok yerinde iyileşmekte olan sayısız yaranın olduğu tespit edildi.

***

Bir sonraki aşama ise köpeklerin saldırganlık durumunun anlaşılmasıydı. Çünkü bu köpeklerin sahiplendirilebilmeleri için başka hayvanlara ve insanlara karşı tehdit oluşturup oluşturmadıklarının bilinmesi gerekiyordu. Pitbull’lar konusunda uzman köpek eğitmenleri getirildi.

Pitbull’ların hareket eden birçok objeye saldırgan tepki verdikleri gözlemlendi. Ardından pitbull’ların bulundukları odalara uysal başka köpekler alındı. Maalesef pitbull’lar köpek eğitmenlerinin korktuğu gibi şiddetli tepki verdi. Karşıda duran köpek hiç ses çıkarmadığı ve uysal durduğu halde pitbull tasmasından kurtulacağı anı sabırsızlıkla bekliyordu.

Çünkü ona bu öğretilmişti… Kim bilir kaç sefer dövüle dövüle, gördüğü her köpeği parçalaması için şartlandırılmıştı. Bunu yapmazsa başına neler gelebileceğini acı yoldan öğrenmişti. Ondan istenen; bir köpekle karşı karşıya bırakıldığında hayatta kalabilmek için dövüşmesiydi. O da aklınca iyi bir köpek olmaya çalışmış, zalim sahibinin istediklerini yapmıştı.

***

Amerikan kanunları hayvanlar konusunda pek iç açıcı maddelere sahip değil. Böyle bir durumda pitbull’ların uyutulması dışında yasal bir çözüm sunulmamış ne yazık ki.

Hikayenin sonunda zavallı hayvancıklar kısacık ömürlerinde şiddet ve sevgisizlikten başka bir şey görmeden bu dünyadan göçüp gittiler… Onlara bunu yapan sahipleri de cezasız kalmadı elbette ama cezanın en ağırını köpekler ödedi.

Bizim ülkede de benzer hikayeler çok… Bazen yasa olmadığı için adaleti sağlayamıyoruz ama bazen de tıpkı yukarıdaki olayda olduğu gibi yasa var, adalet yine yok.