Yayınlanmaya başladığı 2005’den beri sıkı takipçisi olduğum Survivor’da çok acı bir olay yaşandı. Gencecik kameran Alper Baycın Dominik’te sokak serserileri tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Allah sevenlerine sabır versin...
Bu kahreden olayı ayrı tutuyorum ama finale hazırlanan 2018 yılı yarışmasında hiç olmadığı kadar ciddi sakatlıklar ve tatsızlıklar yaşandı.
Bariyerlere belini vuran Melih ‘yarışamaz raporu’ ile diskalifiye oldu.
Batuhan Buğra mental olarak kendini iyi hissetmediğini ve şartları kaldıramadığını ifade ederek yarışmadan kendi isteği ile ayrıldı
Funda yüzme bilmediği için sulu parkurda boğulma tehlikesi geçirdi. Arkadaşları tarafından havuzdan yaka paça çıkarıldı. Cumali’nin de yüzme bilmediği ortaya çıktı.
Hakan’ın boynu zedelendi... Bir süre hastanede yattıktan sonra haftalarca boyunluk taktı.
Çatlak el bileği ile yarışan Sema su kayağının başında ‘benim yükseklik korkum var’ diyerek geri çekildi.
Şampiyon adaylarından Turabi engelden atlarken düştü. Ambulansla hastaneye kaldırıldı. Günler içinde de sakatlığının sanılandan daha ciddi olduğu ve kalıcı hasar bırakabileceği doktor tarafından açıklandı. Turabi’nin yarışı sona erdi.
Damla koşarken bileğini burktu o da hastanelik oldu. Buna bir de bacağındaki enfeksiyonlar eklenince haftalarca gözü yaşlı bench’te oturdu.
Yarışma şartlarının çok ağır olduğunu Nagihan gibi tecrübeli isimler sık sık dile getiriyordu. Hilmicem mesela, ‘İstanbul’a dönünce hiç evden çıkmıcam, yemek yiyip televizyon karşısında yatıcam’ dedi. Öyle bir perişanlık yani...
‘Dünyanın en büyük yapım şirketi olma’ hayalindeki Acun Ilıcalı Survivor’u aralarında Yunanistan’ın da bulunduğu bir kaç ülkede daha gerçekleştiriyor. Meksika’da hayata geçirdiği Exathlon isimli yarışma ise ona Amerika kapılarını açtı. Aynı format Türkiye dışında Romanya, Meksika, Şili ve Kolombiya’da da izleyici ile buluşacak.
İyi hoş, güzel işler de insanın aklına şu soru geliyor; Bu kadar bölünmüşlük içinde yarışmacı seçiminden, parkur güvenliğine yeterince hassas olmaya zaman mı kalmıyor acaba?