Kavga dövüş görüşüyorlar.
Ne değişecek ki?
Damat Bey açıkladı; Tasarruf Bütçesi olacakmış!
Sevsinler tasarrufunuzu.
Nereden tasarruf yapacaksınız?
Milli Eğitim'den mi? Sağlıktan mı? Sosyal Güvenlik'ten mi? Nereden?
Bu bir acı reçete bütçesi, faiz bütçesi.
40 milyar lira daha fazla faiz ödenecek. 80 milyar lira fazla borç ödenecek.
Yatırımları 14 milyar lira azaltıyorlar.
Sosyal güvenlik harcamalarından yapılacak kesinti 10 milyar lira.
Bu paralar rantçıya faiz lobisine akacak.
Vergiler halkın omuzunda, paralar rantçının cebinde.
Tasarruf Bütçesinde Diyanetin bütçesi yüzde 35 arttırılıyor.
Bilim ve Teknoloji Bakanlığı'nın 4 katı iyi mi?
Ulaştırma ve Altyapı, Enerji Bakanlıkları bütçesindeki kesinti ise yüzde 50 'lere varıyor.
Sıkı durun Cumhurbaşkanlığı bütçesinde ise yüzde 230'a varan bir artış var.
Saray'a araç alarak, uçak alarak tasarruf yapıp krizi önleyecekler(!)
Asgari ücret 1603 lira, açlık sınırı 1943 lira gel de çık işin içinden.
Elektriğe doğalgaza yüzde 30 zam yap. Okul giderleri yüzde 40'ların üzerinde artsın.
Üstüne üstlük 1 milyon 800 bin kişi de asgari ücretin altında çalışsın.
Sen (kriz yok, enflasyonu da düşürüyoruz) diye ortalıkta dolaş.
İşin kolayını bulmuşlar; TÜİK yetkililerini değiştiriyorlar, enflasyon düşüyor, sepete kışın sandalet, yazın çizme koyuyorlar yine enflasyon düşüyor.
Zahmete girmeyin enflasyonu KHK ile belirleyin; ''Enflasyonun bu yıl tarafımızdan yüzde 10 olarak belirlenmesi uygun görülmüştür'' deyin olsun bitsin.
Halka (dolar bozdurun), esnafa (Kiraları türk lirası ile ödeyin) çağrısı yapıyorlar.
İyi de güzel kardeşim, kamu kaynaklarıyla garanti verilen yandaş rantçı sermayenin aldığı hazine garantileri hala dolar, euro üzerinden ödeniyor ne haber?
Çevirsene bu ödemeleri de Türk lirasına.
Bir kamu-özel işbirliği uydurmuşlar, yandaşları uçuruyorlar.
Geçmediğin köprüden, yoldan, kullanmadığın havaalanından senin vergilerini alıp dövize çevirip yandaş müteahhitlere aktarıyorlar.
Şehir hastaneleri adı altında yandaşlara hasta değil 'müşteri' garantisi veriyorlar.
Müjde(!) yeni bütçede kamu-özel işbirliği tiyatrosu maden-sondaj çalışmalarında da sahnelenecek.
Herşey açık-seçik ortada bu bütçe halkın bütçesi değil, bu bütçe rantçının, faiz lobisinin, yandaş iş insanının bütçesi.
Halkımız 2019'da da yine aynı şarkıyı söyleyecek;
Demek yine bana hüsran, bana yine hasret var.
Yine bana karanlık (!) günler düştü.
Eyvah!