Röportaj/ Gökçe ADAR

Şiddet gören kadına telefonla bile destek verilebileceğini ifade eden Gültekin, “Şiddet gören kadın yeter ki korkmasın ve yardım talebinde bulunsun. Yardım eli bir telefon kadar yakın” diyor.

Avukat Hülya Çağlayan Gültekin, kadına yönelik şiddetin bir hak ihlali olduğunu ifade ederek, İzmir Barosu'nun şiddet mağduru olan kadınlara destek sağlayan KHM'ni anlattı. Gültekin, “Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Kadına yönelik şiddet kadınların temel özgürlüklerini ve insan haklarını ihlal edip engellediği gibi yaşam, güvenlik, onur, özgürlük ile bedensel ve cinsel bütünlük haklarının da ihlalidir. Bu toplumsal gerçeklik karşısında İzmir Barosu bir hukuk örgütü olmanın sorumluluğu ile Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi (KHM)'nin açılmasına karar vermiştir. Kadın Hakları Merkezi, 16 Aralık 2011 tarihinden beri hizmet vermektedir” dedi.

İzmir Barosu avukatlarının faaliyet gösterdiği Kadın Hakları Merkezi'ne kimler başvurabilir?

Şiddete, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak maruz kalan veya mağruz kalma tehlikesi bulunan herkes İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi'ne başvurabilir.

KHM, nasıl yardımcı olur?

Merkez, İzmir Adliyesi C Blok Kat: 3 302 numaralı odada hizmet vermektedir. Telefon numarası 400 00 04'dür. Şahsen ya da telefon ile başvurulduğunda uzman avukatlar tarafından ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa kapsamında yasal hakları konusunda bilgilendirilecek, hukuki destek verilecek ve yetkili mercililere başvuruları yönlendirilecektir.

Merkezde verilen hizmet türleri nelerdir?

Merkezde, başvuruda bulunan mağdurlara, hukuksal bilgilendirme, dilekçe hazırlama, avukat talep etme ve yazılı hukuksal danışmanlık hizmeti veriliyor. Bu hizmetlerden yararlanan kadınların oranları ise şöyle kaydedildi: Sözlü bilgilendirme yüzde 13.83, 6284 sayılı yasa kapsamında dilekçe hazırlanması yüzde 72.36, TCK kapsamında şikayet dilekçesi hazırlanması yüzde 11.53, adli yardım servisinden avukat talebinde bulunma yüzde 20.33, diğer yazılı hukuksal danışmanlık yüzde 3.30 oranında hizmetlerden yararlanılıyor. Ancak merkezde aynı başvuru için birden fazla hukuksal hizmet sunuluyor. Örneğin, Koruma talebine esas teşkil eden eylem, aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ve başvuranın talebi varsa, koruma kararları için Aile Mahkemesi'ne yapılan başvuru Cumhuriyet Savcılığı'na da başvuru yapılmaktadır.

KHM'ine başvuran kadınların şiddet türü dağılımı nasıldır?

Kadınlar; en çok gördükleri psikolojik şiddetten dolayı merkeze başvuruyor. Merkeze başvuran kadınların yüzde 90.02'si psikolojik şiddetten, yüzde 75.88'i fiziksel şiddetten, yüzde 42.24'ü ekonomik şiddetten, yüzde 26.81'i ise mağruz kaldığı cinsel şiddetten dolayı Kadın Hakları Merkezi'ne başvuruyor. Ancak bazı kadınlar, bu şiddet türlerine aynı anda mağruz kalıyor.

Merkezin çalışmaları nelerdir?

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğinden kaynaklanan kadına yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesi için, genel olarak hukuk alanına ve Kadının İnsan Hakları Hukuku'na ilişkin ulusal ve uluslararası alanda seminer, sempozyum, konferans ve eğitim gibi etkinlikler yapar, Kadına Yönelik Şiddet ve Cinsiyet Ayrımcılığı ile Cinsel Yönelim Ayrımcılığına ilişkin olarak hukuk ve insan hakları alanındaki uygulama ve gelişmeleri izleyerek, bunların ülkemizde de uygulanması için gerekli çalışmalarda bulunur, konuya ilişkin süreli ve süresiz her türlü yayın yapar, bu amaçlar doğrultusunda çalışan sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, meslek odaları, sendikalar ve diğer kamu kuruluşlarıyla işbirliği yaparak toplumsal farkındalığın arttırılmasına katkıda bulunur, konusu ile ilgili arşiv, ulusal bir elektronik iletişim ağı, kütüphane ve benzeri diğer tesisleri kurar, alanlarında uzman avukatların yetişmesini sağlamak amacıyla meslek içi eğitim etkinlikleri düzenlemek, yürütmek ve danışmanlık hizmeti verir, amacı ile ilgili gördüğü diğer her türlü etkinlik ve çalışmalarda bulunur. Bu amaçlar doğrultusunda çalışan sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, meslek odaları, sendikalar ve diğer kamu kuruluşlarıyla işbirliği yaparak toplumsal farkındalığın arttırılmasına katkıda bulunarak eğitim çalışmaları düzenliyoruz, alanlarında uzman avukatların yetişmesini sağlamak amacıyla meslek içi eğitim etkinlikleri düzenlemek, yürütmek ve danışmanlık hizmeti vermek amacı ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz.

6284 Sayılı Kanun, şiddet mağduru kadına nasıl yardımcı oluyor?

Kadın erkek şiddetine mağruz kaldığında 6284 Sayılı Kanun'a da başvurulabilir. 6284, resmi ya da dini nikahlı eş, ya da boşanılan eş, ağabey, dayı, kuzen, nişanlı, sevgili, kayınpederi, kayınbiraderi kısacası kadınların çevresindeki veya hiç tanımadıkları erkeklerden şiddet gördüğü takdirde başvuracakları bir kanun. Şiddet mağduru kadın, 6284 Sayılı Kanun ile şiddetten korunabilir. Bu kanun kapsamında, şiddete uğrayan bir kadın şunları talep edebilir: “Acil olarak kalacak güvenli bir yer, çocukları ile birlikte kadın sığınağına yerleştirilmek, geçici koruma altına alınmayı talep ederek size eşlik etmesi için bir polisin görevlendirilmesini istemek, şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılmasını veya engellenmesini istemek, şiddet uygulayanın telefon, mail, sosyal medya veya başka yöntemler ile kadına ulaşılmasının engellenmesini istemek, kimlik, adres ve önem taşıyan diğer tüm bilgilerinizin resmi kayıtlardan gizlenmesini, kimlik ve ilgili diğer bilgileri (ehliyet, diploma, sertifikalar) gibi değiştirilmesini talep etmek, şiddet uygulayanın silahını polise teslim etmesini talep etmek, çocukların gecici velayetini almak, kendisi ve çocukları için tedbir nafakası, geçici maddi yardım, oturduğu evin eşi tarafından satılmasını engellemek için eve aile konutu şerhi konulmasını istemek. Öte yandan şiddet mağduru kadın bu kanun kapsamında, sigortalı değilse ve koruma kararı almak gibi bir talebi varsa, sigorta prim borcu olsa dahi sigortalı sayılır ve genel sağlık sigortasından yararlanma hakkına sahip olur. 6284 sayılı kanun çerçevesinde İzmir ilinde şiddet alanında çalışan kurumların koordinasyonunun sağlaması amaçlı, İzmir Valiliği'nin yaptığı Koordinasyon kurulu üyesi olarak İzmir ili genelinde uygulanacak şiddetin önlenmesi il eylem planlarının yapılmasına katkı koyuyoruz, kanunun uygulanmasında yaşanan aksaklıkların giderilmesi için öneriler getiriyoruz.

Bu hizmetten yararlanmak ücretli mi?

Hayır. Herhangi bir ücret ödemiyor. Öte yandan kanundan sadece kadınlar değil çocuklar da yararlanabilir. Kanun kapsamında, şiddet gören kadın yaşadığı ildeki Baronun Adli Yardım Servisi'ne ikametgah belgesi, fakirlik belgesi ve kimlik fotokopisiyle başvurduğu takdirde, ücretsiz avukat tayin edilir. Bu belgeler temin edilmediği takdirde de şiddet gören kadın yaşadığı ildeki baroya başvurabilir. Baro, ihtiyacı halinde kadına ücretsiz olarak avukat tayin edecektir.

Diğer kurumlar ne gibi hizmet verir?

Şiddet mağduru kadınları koruyan kurumlar da mevcuttur. Bunlar, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi olarak geçer. Bu merkezler, şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik güçlendirici ve destekleyici danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve izleme hizmetlerinin verildiği, yeterli ve gerekli personelin görev yaptığı ve tercihen kadın personelin istihdam verildiği, çalışmaların yedi gün yirmi dört esnasına göre yürütüldüğü merkezlerdir. Ülkemizde pek çok kadının faydalandığı sığınmaevleri de mevcuttur. Sığınmaevi, kadınların ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan güçlendirilmesini amaçlar. Şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan bütün kadınlar ve beraberindeki çocuklar hiçbir ayrım yapılmadan sığınmaevine kabul edilir. Onsekiz yaşından küçük kız çocukları anneleri ile birlikte sığınmaevi hizmetinden yararlanabilirler. On iki yaşından büyük erkek çocuğu olan kadınlar ile engelli çocuğu bulunan kadınların ise can güvenliği riski bulunmaması koşuluyla ŞÖNİM (Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi) tarafından uygun görülmesi halinde kira ve temel ihtiyaçları karşılanır. Öte yandan, nüfusu 100 bini geçen ilçelerde belediyelerin kadın sığınma evi açma zorunluluğu vardır. İzmir ili genelinde bu zorunluluğu getirmeyen belediyelerin sığınma evi açmasını sağlamak için gerekli girişimlerde bulunuyoruz. İzmir Barosu olarak İnsan Hakları İl Kurulu'nda daimi üyeliğimiz var. İnsan hak ihlalerininin tesbitini yaparak yerinde incelemeler yapıyor ve bu konuda raporlar hazırlıyoruz. Baromuz İzmir'i insan hakları başkenti olarak görmek istiyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeler ile protokoller imzalanmaya başladı. İlçelerde danışma merkezlerinin kurulması için çalışmalar yürütüyoruz. İzmir'de Ödemiş ve Bayraklı Belediyesi'nin açmış olduğu sığınma evi var. Biz, bu evlerin arttırılması için çalışıyoruz. Bu durum özellikle kadınların hak ihlallerinde hizmete kolayca ulaşmasını sağlayacak.

Günde en az 4 başvuru alıyor

Kadın Hakları Merkezi'nin 2011 yılında 13 kadın, 2012 yılında 457 kadın, 2013 yılında 668 kadın, 2014 yılında 724 kadın, 2015 yılında 681 kadın, 2016 yılında 566 kadın, 2017 yılında 403 kadın, 2018 yılında 713 kadın, 2019 yılında 15 Kasım itibariyle 625 kadına destek vermiştir. KHM, şu an günde en az 4 başvuru alıyor. Merkezde, İzmir Barosu'na bağlı kadın hakları konusunda özel eğitim almış 450 avukat nöbetleşe merkezde nöbet tutuyor ve kadın cinayetleri ve şiddet davalarında mağdur taraf yanında davaya müdahil olup davaları takip ediyor.

İstanbul Sözleşmesi'yle politikalar uygulanıyor

Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) ise, 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da imzaya açılan kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Sözleşmenin amacı; kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmaktır. Sözleşme ile taraf devletlere toplumsal cinsiyete duyarlı politikalar uygulama yükümlülükleri getirilmiş, bunların hayata geçirilirken gereken özeni gösterme, farkındalığın artması, sığınma evlerinin açılması, özel sektör ve medyanın katılımını sağlama sorumluluğu verilmiştir. Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetle Mücadele Uzman Eylem Grubu (GREVIO), taraf ülkelerde sözleşmenin uygulanma sürecinin izlenmesi ve denetlenmesi için görevlendirilmiş bağımsız bir insan hakları izleme komitesidir. Bu komite, ülkemiz ile ilgili 9 Mayıs 2018 tarihi itibari ile mevcut durumu kapsayan ilk değerlendirme raporunu oluşturmuştur.

Gültekin: Şiddete seyirci kalınamaz

Kadına yönelik her türlü şiddet acı ve ızdıap veren, yaşam haklarını tehdit eden temel bir insan hakkı ihlalidir. Toplumu derinden yaralayıp, zayıflatan, aile birliğini zedeleyip, anne ve çocuk sağlığını bozan son derece önemli bir sağlık sorunudur. Kadına yönelik hiçbir gerekçe ile meşrulaştırılamaz. Kadına yönelik şiddete son vermek için kadın erkek birlikte mücadele vermelidir. Kadına yönelik şiddete ortak olunamaz. Seyirci kalınamaz.

Şiddete mağruz kaldığında ya da risk altındayken başvurabilecek kuruluşlar

Alo Acil Yardım Hattı: 112

Alo Şiddet Hattı: 183

Alo Polis İmdat Hattı: 155

Alo Jandarma Hattı: 156

Alo Emniyet Hattı:174

İzmir C.Savcılığı 411 20 00

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü: 446 33 52

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü: 441 81 11

İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi: 400 00 04.

Android telefonlar için, Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES)

Şiddete uğrayanların başvurabileceği resmi makam ve merciler nelerdir?

Savcılık Aile Mahkemesi, Karakol, Mülki Amirler (Valilik, Kaymakamlık). Bu birimlere yapılan başvuru veya ihbar neticesinde adı geçen makamlar, koruyucu ve önleyici tedbirler almak zorundadır. Uygulanan eylemin başka bir suç oluşturması halinde, ayrıca ceza takibatına da geçilmesi için işlemler derhal başlatılır.