Haber Barış Dönmez

Dedesinden, babasına devraldığı sabun üretimini, açtığı atölyede çalışan Murat Sait Yaşar, Van Gölü’nün sodalı suyundan sabun üretiyor. Van Gölü’nün sodalı suyundan sabun üretmenin 8 yılını aldığını söyleyen Yaşar, yaptığı sabunun, cilt ve eklem ağrılarına iyi gelindiğini, ilginin ise her geçen gün daha da artığını söyledi. Sabun atölyesinde bizi ağırlayan Yaşar, dedesinden günümüze dek sabun üretimini bize tanıttı. Van Gölü’nün sodalı suyundan sabun ürettiğini ifade eden Yaşar, sabuna ilginin her geçen gün daha da arttığını belirtti.

BOYA VE ESANS YOK

Yaşar, yıllardır sabun işiyle uğraştığını belirterek, şöyle devam etti: “Bu meslek dedemden kalma bir iş. Kendi imkanlarımla bu işi devam etmeye çalışıyorum. Türkiye’nin çeşitli yerlerine bu sabunları satıyoruz. Yaptığımız sabunların içinde kesinlikle kimyasal bir madde yok. Tamamen doğal sabunlardır. İçerisinde boya ve esans bulunmaz. Saç dökülmesi, kepeklenme, sedef hastalığı ve cilde iyi gelen sabunlar üretiyoruz. Son bir buçuk yıldır Van Gölü suyundan sabun yapıyoruz. Van Gölü suyundan sabun yapmamızın önemi, Van Gölü suyunun özelliklerinden gelir. Van Gölü’nün suyu cilt ve eklem problemleri için önemi olan bir su kaynağıdır. Ciltte bulunan akne, egzama ve sivilcelerin giderilmesinde kullanıyor. Göl suyunu sabunun içine koyarak her mevsim her yerde kullanılabilir hale getirdik. Müşterilerimizden çok olumlu tepkiler almaya başladık. 8 yıllık çalışmanın sonuç vermiş olması bizi de çok mutlu ediyor.”

‘SEVEREK YAPIYORUM’

Göl suyunun başka özelliklerinin de olduğunu aktaran Yaşar, ısıtıldığında termal hele geldiğine, içinde hem temizleyici hem de tedavi edici maddelerin olduğuna dikkat çekti. Yaşar, “Göl suyunun içindeki kimyasallar çok önemli. Hem temizleyici hem de tedavi edici elementlerin olduğu biliniyor. Flor, krom, brom, karbonat, tuz, soda gibi... Bunlar hem cilt hem de eklem ağrılarına çok iyi geldiği bilinen elementlerdir. Bu işe 6 sabun çeşidi üretmekle başladım; şimdi 18 çeşit sabun üretiyorum. Müşterilerin taleplerine göre devamlı farklı çalışmalar yapıyorum. Sabun üretmek bana ayrı bir haz veriyor bu yüzden severek yapıyorum” dedi.

‘Kentte 60 atölye vardı’

Dedesinin 1920 yılında eski Van şehrinde sabun yaptığını aktaran Yaşar, o dönemde kent merkezinde 60 sabun atölyesinin olduğunu söyledi. Tuşba kentinin sabun üretimi açısından çok önemli bir yer olduğunu ifade eden Yaşar, dedesinden kalan sabun hikayesini şöyle anlattı: “Dedem 1910 yılında Eski Van’da sabun yapmış. 1915’te yani birinci dünya savaşında Tuşba şehrini terk etmek zorunda kalmış. Dedem savaştan sonra Van’a geri dönmüş. Bıraktığı sabun üretimine tekrardan başlamış. Tuşba kentinde sabunculuğun çok önemli bir yeri var. Yaptığım sabun çeşitlerinin 112 yıllık bir geçmişi var. Amacım, dedemden kalan mirasın devam ettirilmesidir.”

Sabunları elle üretiyor

Sabunların yapılış aşamalarını anlatan Yaşar, eskiden hayvan yağlarından sabun yaptıklarını günümüzde ise zeytinyağı ile sabun ürettiklerini belirtti. Sabunların elle üretildiğini söyleyen Yaşar, “Sabunda arıtılmış su kullanıyoruz. Bunu Van Gölü’nün sodalı suyunda denedik. İlk başlarda tereddütlerimiz vardı tabi. Öncelikli olarak başka reaksiyonlara neden olur mu? İnsanlara zarar verir mi? Uzun uğraşlar sonucu bunları aştık. Ürettiğimiz sabunların hiçbirinde kimyasal maddeler kullanmadık. Birçok yerde yapılan sabunlarda yağ kaynatılarak yapılır ancak biz bu sabunları soğuk sistemle yapıyoruz. Van Gölü suyuyla yaptığımız sabunlar dışında defne, keçi sütü, çörek otu, Isırgan otu, lavanta, çam, katran, eşek sütünden sabunlar da üretiyoruz” diye konuştu.