Her yıl kent ekonomisine yönelik raporlar hazırlayan İzmir Ticaret Odası’nın son çalışması turizme yönelik oldu. Toplam 39 sayfadan oluşan Kovid-19’un Turizme Etkileri ve İzmir Turizminin Geleceği’ başlıklı raporda salgının etkisini azaltmasının ardından İzmir turizminde yapılması gerekenler açıklandı. Raporda dikkat çeken maddeler arasında butik otellerin yurtdışında daha iyi tanıtılması, Antik dönemde insanların şifa bulmak için geldikleri Bergama Asklepion’un tarihsel önemini anlatan belgesel hazırlanması, kamp ve karavan turizmine yönelik yeni rota ve destinasyonların belirlenmesi, gençler için sanal gerçeklik VR uygulamaları geliştirilerek sosyal medyada tanıtılması, dünyaca ünlü “instagrammer”, “blogger” fenomenleri ile medya mensuplarının ülkemize davet edilmesine kadar bir çok öneri yer aldı.

Butik otel, karavan

Rapora göre; hayat normale döndüğünde tatile gitmeyi planlayanların yüzde 94’ü yurt içinde, yüzde 6’sı ise yurt dışında tatil planlamakta. Kitle turizmi yerine; daha butik tatiller ve doğayla baş başa kalınabilecek destinasyonlar öne çıkmakta. Küçük gruplarla yapılan mavi turlar, kamp ve karavan tatilleri, butik oteller de bu yaz döneminde talep gören segmentler oldu. Salgın sonrası yeni normal diye adlandırılan süreçte, kendi aracı ile seyahat etme oranı ise yüzde 48 oranında artış gösterdi. İç pazarda tercih edilecek bölgelerin başında ise yüzde 33 ile Ege Bölgesi geldi. Bu yeni dönemde kalabalık olmayan, daha sakin tatillerin tercih edildiği bir sürece girmiştir. Ayrıca uçakla veya otobüsle seyahatlerin yerini özel araçla seyahatler almaya başladı.

Yüzde 75 düşüş var

Raporun giriş kısmında ise pandemi sürecinde salgının turizm sektörüne verdiği zarar ele alındı. Dünya turizm hareketliliğinde ortalama yüzde 70’lik bir düşüş yaşandığı bunun da 197 milyon kişinin işsiz kalmasına ve 5.5 trilyon dolar zarara neden olacağı belirtildi. Türkiye’ye gelen turist sayısının yılın ilk 7 ayında yüzde 78 oranında azalarak 5.4 milyon kişiye indiğinin vurgulandığı raporda, yine aynı dönemde İzmir’e gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 75,5 oranında düşerek 212 bin 177 kişiye indiği belirtildi. Yeni süreçte tüketici beklentilerindeki değişikliklere de dikkat çekilen raporda, önceki yıllarda tatil tercihlerinde “uygun fiyat” hep ilk tercih nedeni olurken pandemi ile birlikte uygun fiyatın yerini hijyen ve güvenliğin aldığı kaydedildi.

Mahmut Özgener (İZTO Başkanı): Koronavirüs salgınından en çok etkilenen sektörlerin başında turizm ile bu sektöre bağlı hava yolları, yeme-içme, konaklama gibi 50'den fazla alt sektörün geldi. Pandemi, toplumların turizm anlayışlarında da değişikliğe neden oldu. İzmir, gerek butik turizm tesisleri gerekse alternatif turizm olanaklarıyla ise en gözde şehirlerden biri. Sağlık turizminde de oldukça avantajlı bir konumdayız. Mesela İnciraltı'ndaki araziler sağlık turizmi alanında değerlendirilebilir. Bilindiği gibi İnciraltı, nitelikli bir kongre merkezi, sağlık turizmi ve termal turizm potansiyeliyle birlikte İnciraltı kentimizin en önemli şanslarından biridir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Ege Turizm Merkezi Çeşme Projesi’ de kentimize turizm anlamında büyük değer katacaktır.

Abdulaziz Ediz (ETİK Danışma Kurulu Eş Başkanı): Rapor kapsamındaki maddeler son derece önemli. Fakat bu maddelerin hayata geçmesinde İzmir’e doğrudan uçuşların olması gerekir. İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’in önderliğinde bu girişim sonuç verebilir. İzmir’de son dönemde hayata geçirilen hastanelerin yanı sıra sağlık merkezleri, termal turizm tesisleri, kentimize bu alanda büyük avantaj sağlıyor. Bu rapordaki maddeler haricinde milli takım maçlarının bazılarının İzmir’de yapılması, tıpkı İstanbul’da yapılan Formula yarışı gibi, biz de denizlerin Formula yarışlarını İzmir körfezinde yapabiliriz. UNİVERSİAD organizasyonu başarıyla tamamlayan İzmir, yeni uluslararası etkinliklere es sahipliği yapabilir. Kruvaziyer turizminde 2022’yi hedefleyerek tur operatörleriyle görüşüp onları kentimize çekmeliyiz. Daha önceki yıllarda planlanan ama hayata geçmeyen Seferihisar Film Platosu fikrini hayata geçirip uluslar arası filmlerin İzmir’de çekilmesini sağlayabilmeliyiz. Böylesi bir film çekimi, kentin sosyal medyada tanıtılmasından çok daha etkili bir tanıtım olur. Bundan 30 yıl önce yoğun şekilde kullanılan fakat sonraki yıllarda kapanan kamp ve karavan alanları için yeni noktalar belirlenerek buraların alt yapıları tamamlanmalı. Yabancı karavan turistlerine de buraların avantajları iyi anlatılmalı.

Turizmin yol haritası

1-İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası ile turizm sektör temsilcileri ve turizm fakültelerinden öğretim görevlilerinin katılımıyla “İzmir Turizminin Geleceği” başlıklı bir çalıştay düzenlensin.

2-TÜRSAB ile İZTO arasında tanıtım ve pazarlama alanında ortak bir iş birliği protokolü imzalansın.

3-Akıllı şehir uygulamalarının geliştirilmesiyle turistlerin otel dışına çıkması teşvik edilsin. Bu uygulama, özel içeriklerle zenginleştirilerek alışverişi özendirici kampanyalarla desteklensin.

4-Pandemi dönemi büyük ve kalabalık oteller yerine butik otel tercihinin öne çıkartmış durumda. İzmir ise Çeşme’den Alaçatı’ya, Urla’dan Seferihisar’a, Foça’dan Gümüldür’e kadar birçok bölgesinde butik otelleriyle dikkat çeken bir destinasyon konumunda bulunuyor. Dolayısıyla pazarlama süreçlerinde İzmir’in bu yöndeki potansiyeline dikkat çekilsin.

5-Sağlık ve güvenliğin öne çıktığı bu dönemde; İzmir’in antik dönemden bu yana insanların şifa bulmak için geldikleri bir kent. Bergama Asklepion’un tarihsel önemini anlatan belgesel hazırlanıp kentin mevcut sağlık altyapısı ile termal turizm potansiyeli anlatılsın.

6-Sağlık turizminde İzmir’in kısa, orta ve uzun vadeli stratejisi belirlenip paydaşlarla bütçe çalışması yapılsın. Hedef pazarların yeniden değerlendirilmesi için İzmir Sağlık Turizmi Danışma Kurulu oluşturulsun.

7- Kovid-19 sürecinde öne çıkan bir diğer turizm konsepti kamp-karavan turizmi oldu. Kamp karavan turizmindeki gelişim için belirlenen alanlar artırılsın; ve bu destinasyonlar turizm rotalarına girsin.

8-İzmir’de tatil yapan misafirlerin beklentilerini ve memnuniyetlerini ölçmek amacıyla anket çalışması yapılsın.

9-Büyüme hedeflenen pazarlarda workshop ve tanıtım etkinlikleri düzenlensin. Sektör paydaşlarıyla ortak bir tanıtım stratejisi benimsenip bu tarz etkinliklerin yanı sıra uluslararası fuarlarda ortak hareket edilsin.

10-Dünyanın demografik yapısı değişmektedir. X, Y, Z kuşağının ardından teknolojiyle bütünleşen Alfa kuşağı gelmektedir. Dolayısıyla dijital pazarlamanın önemi hiç olmadığı kadar artmakta. Bu bakımdan dijital mecralara uygun tanıtım çalışmalarında kullanılmak üzere sanal gerçeklik VR uygulamaları geliştirilsin; sosyal medya mecralarında ilgi çekecek tanıtım filmi içerikleri oluşturulsun.

11-Yeni kuşağın en çok Dijital dünyada etkili, “instagrammer”, “blogger”, fenomenlerin ülkemize eş zamanlı davet edilsin.

12-Turizmde gelişim hedeflenen pazarlarda etkili basın-yayın organlarında görev yapan medya mensupları ülkemizde ağırlansın.

13-Turizmde büyük veri izleme ve teknoloji merkezi kurulsun.

14-İzmir için film komisyonu oluşturulsun.

15-Mevcut yarışma ve festivallerin ötesinde İzmir’in ismini dünya genelinde duyuracak ve markalaşması noktasında katkı sağlayacak nitelikte bir uluslararası film festivali düzenlensin.

16-İzmir’in konferans turizmi alanındaki potansiyelinin daha etkin tanıtılması için Danışma Kurulu oluşturulsun.

17-Kruvaziyer turizminin geliştirilmesi için yeni bir teşvik sistemi hayata geçirilsin.

18-Turizmin 12 aya yayılabilmesi ve destinasyon imajının geliştirilmesi için etkinlik ve festivaller düzenlensin. Bu festivaller uluslar arası düzeyde tanıtılsın.

19-Her alandan ve sanat grubundan danışmanlar kurulu kurularak, önümüzdeki süreçte düzenlenecek kültür-sanat etkinlik takvimi belirlensin.

20-Avrupa’da 2050 yılında 60 yaş ve üzeri insan sayısı 2,1 milyar seviyesine ulaşacak. İzmir’deki tesislerin kış döneminde açık kalmasını sağlayacak bir planlama çerçevesinde bu yaş grubuna odaklanılsın.

21- İzmir’de birçok Gastronomi festivali düzenlenmesine karşın söz konusu festival ve etkinlikler uluslararası düzeyde yeterince tanıtılamamakta. Bu festivallerin uluslararası düzeyde tanıtılmasına öncelik verilsin.