HABER/  Didar DEMİRCİ

Emeklilik hayatını İzmir’de çocuklarıyla birlikte geçiren 70 yaşındaki Gülderen Değirmenci, her geçen gün daha da ağırlaşan hastalığına karşın, yaptığı bez bebeklerle hayata tutunuyor. Bebek yapmaya çok küçük yaşlarda başladığını belirten Değirmenci, “Bebeklerimin hiç biri diğerine benzemez, hepsinin kendi isimleri olmakla birlikte, marka olarak ‘Edalı Bebek’ ismini kullanıyoruz” diyor.

Sizler de yapabilirsiniz

Çocukken oynadığımız, ninniler söyleyerek vakit geçirdiğimiz bez bebekler Gülderen Değirmenci’nin elinde farklı bir boyut kazanmış. Edalı Bebeler’i diğerlerinden ayıran önemli özellik ise kız bebeklere mesleklerle ilgili yeni bir ufuk çizmesi. Toplumda erkek mesleği olarak bilinen pek çok mesleğin üniformasını taşıyan Edalı Belekler, kız çocuklarına ‘Sizler de itfaiyeci, tamirci, polis veya asker olabilirsiniz’ mesajı veriyor. Bez bebek yapmaya çocuk yaşta başladığını anlatan Değirmenci, “Çocukken yaptığım bebekleri kardeşlerime, komşu çocuklarına hediye ederdim. Ancak çocuk yaşta böyle bir hobi geliştirmek çok kolay olmadı. İlk engeli, kendime zarar verebilirim düşüncesiyle elime tığ vermeyen annem önüme koydu. Ancak annemden tığ alamayınca ben de onun yerine tavuk kanadından bir tüye toplu iğne yerleştirerek gizli gizli dikiş nakış yapmaya başlamıştım. Uzun süre böyle devam ettikten sonra bir gün anneme yakalandım, annem o zaman bu hobimden vazgeçmeyeceğimi anlamış, tığ yasağımı kaldırmıştı” diye konuştu.

Her biri özgün tasarım

Eğitim hayatının da büyük mücadeleler gerektirdiğini belirten Değirmenci, hikayesini şöyle anlattı: “Öğretmen okuluna gitmeyi çok istiyordum. Ancak sıra el sanatlarına karşı da çok büyük ilgim vardı. Babam Kayseri’nin bir kazasında çalışıyordu. Kazada kızlar o zamanlar pek ortaokula gönderilmiyorlardı. O ilçede ortaokula giden ilk kız çocuğu ben olmuştum. Sınıfta bana tek başıma oturacağım bir masa vermişler ve beni sınıfın en önüne koymuşlardı. Sonra kadın bir öğretmenimiz oldu, ona çok heveslenince öğretmen olma isteğim daha arttı. Mücadele ederek öğretmen oldum. Henüz 23 yaşındayken Ankilozan Spondilit diye bilinen hastalığa yakalandım. Yıllar içinde gittikçe ilerledi ve çalışamaz hale geldiğim zaman da mecburen çok sevdiğim öğretmenlik mesleğinden emekli oldum. İşte bez bebek olayına o dönem daha da bir sarıldım.”

Hayatının hiçbir döneminde bebek yapmaktan vazgeçmediğini de ifade eden Değirmenci, “Kızımla birlikte Edalı Bebekleri sosyal medya üzerinden satışa koyduk. Bizim bez bebeklerimizin genel adı Edalı Bebek olsa da aslında yaptığım her bebeğin ayrıca kendi ismi de var. Yaptığımız bez bebekler tamamen özgün tasarımlar. Son bir yıldır bizim için artık ticari bir faaliyete dönüştü” dedi.

Bu sanat unutulmamalı

Hedefinin bez bebek yapımının nesilden nesile aktarılarak yaşatılması olduğunu vurgulayan Değirmenci, sözlerini şöyle noktaladı: “O yüzden hem kızıma hem de gönüllü olan başka insanlara bu sanatı öğretmeye çalışıyorum. Bu el sanatlarının kaybolmamasını sağlamak hepimizin görevidir. Geçmişte yapılan ve artık günümüzde kullanılmayan kanaviçe, dantel türü el işlerini de bez bebek yapımında yeniden değerlendirmiş oluyorum. Benim için bu sanatı yaşatmak artık en büyük hedef haline geldi.”