HABER/ Engin YAVUZ

Emiralemli emlakçı Yakup Evgi: Üretici ektikçe zarar ediyor. Zarar ettikçe tarımdan nefret ediyor, tarlasından bir an önce kurtulmak istiyor

Tarımda yıllardır aradığını bulamayan Emiralemli üreticiler, her yıl ekim yapıp zarar etmek yerine artık arazilerden kurtulmanın peşinde. Kilogramı 50 kuruşa sattığı domatese, patlıcana, bibere alıcı bulamayan bölgedeki yüzlerce üretici emlakçılar aracılığı ile arazilerine müşteri arıyor.

Beldenin üreticilerden Hakan Fidan, çiftçinin bu yıl ilk kez çilekten zarar etmediğini ancak diğer bütün tarım ürünlerinde hayal kırıklığı yaşadığını belirterek şunları söylüyor: “Çilek bu yıl 6-7 liradan gitti, en azından maliyetimizi karşıladık. Ama domates, patlıcan, biber ve salatalıkta yine çok kötü bir yıl geçirdik. Ben 30 bin lira zarar ettim. Bütün ürünlerin kilogram fiyatı tarlada 50 kuruşa düştü, yine alıcı çıkmadı, çoğu çiftçi tarlasını ürünü hiç toplamadan sürdü. Burada, hale verilen ürünlerin çoğu da satılamadığı için ineklere yem olarak kullanılıyor. Ürünü toplayan işçi bile tarla sahibinden fazla para kazanıyor artık, kimsenin canı tarlaya gitmek istemiyor.”

Bütün emek boşa

Bir tek patlıcan fidanının 2.5 liradan satıldığını belirten Hakan Fidan dertlerini arka arkaya sıralıyor: “Bir yıl emek veriyoruz. Fidan alınması, gübreleme, tarlanın sürülmesi, sulama, işçilik, hepsi büyük masraflar. Ürünü sattığın zaman eline geçen para fidanın parasını bile karşılamıyor. Ürünler tarlada kalıyor. Alışkanlık işte, yapacak başka işimiz yok, para etmeyeceğini bile bile yine dikiyoruz, yine zarar ediyoruz. Toprak da bize küstü, eskise kadar verimli değil. Çiftçi artık elindeki arazilerden kurtulmanın yollarını arıyor. Herkes emlakçılar aracılığı ile toprağına müşteri bulmaya çalışıyor.”

Fidan birçok üreticinin de arazisini kiralayarak işletmek istediğini, ancak yıllık 6 bin liralık kira bedeline bile tarlayı işleyecek çiftçi bulunamadığını söyledi. Genellikle bu işe talip olanlar kira ödemeden toprağı bir yıl boyunca işlemek istiyor ama onlar bile zarar ediyor” diye konuştu.

Çok müşteri var

Emiralem'de 2006 yılından bu yana emlakçılık ile uğraşan Yakup Evgi, yalnızca Emiralem'de değil Menemen çevresindeki bütün köylerde çiftçinin arazisini elinden çıkarmak istediğini belirtiyor. Evgi: “2006 yılından bu yana Emiralem'de emlakçılık yapıyorum. Herkes tarlasından bahçesinden kurtulmak istiyor. Ben de her türlü tarımla uğraştım. Artık bu ülkede anladım ki üretici olmayacaksın. Çünkü ekonomide tarımın payının yüzde 15'e düşmesini istiyor Avrupa Birliği... Bu yüzden destek yok çiftçiye. Ben de tarımdan para kazanamayacağımı anladım, emlakçılığa başladım. Tarlamı sat diyenin tarlasını satıyorum. Emiralem çevresi kuzey rüzgarlarına da kapalı olduğu için kışın daha ılıman. Dört mevsimde her türlü sebze meyveyi burada bulmak mümkün. Pamuk, arpa, buğday,sebze, her çeşit ürün ekiliyor bu topraklarda. Ama çiftçi ektikçe zarar ediyor, bıktı hepsi, satmak istiyorlar arazilerini. Talep de çok. Satın alanlar bir köşesine ev kondurup hobi amaçlı kullanıyor bu arazileri. Mimar, mühendis, doktor, yöneticiler hep müşterilerim arasında. Şu sıralar ekonomik kriz nedeniyle arazi satışları durgun ama ben memnunum. Sanayi elektriği, derin kuyu pompası olan arazilerin dekar fiyatı 100 bin liradan başlıyor. Elimde fiyatları 450 bin lira ile 700 bin lira arasında değişen çok sayıda arazi var.”

Amaç tarım değil

Emlakçı Metin Uysal da Emiralem'de yaşanan bu gelişmeleri doğruluyor: “Elimde yüzlerce satılık arazi var. Müşterisi de hazır arazilerin. Eğer arazi merkeze yakınsa, elektriği, suyu varsa daha pahalıya satılıyor. Elektriği suyu olan tarlalar dönümü 100-125 bin lira arası, olmayanlar 75-80 bin lira arasında satılıyor. Satın alanlar da çoğunlukla İzmir'de çalışan doktor, avukat, mühendis gibi meslek sahipleri. Aldıkları araziyi işlemek, tarımla uğraşmak gibi bir amaçları yok. Arazinin bir köşesine gönüllerine göre bir ev kurup, doğa ile iç içe yaşamak istiyorlar.”

Çiftçiyi bitirdiler

Emiralem'de verimli tarım arazisini satışa çıkaran vatandaşlardan Halil Okkalı ise genç yaşlarından beri dededen, babadan kalma tarlalarda sebze ektiğini. Meyve yetiştirdiğini, brokoli ürettiğini anlatıyor: “Bir tarihte İstanbul'a 51 ton brokoli gönderdim, bir kuruş para alamadım. Çilek üreticiliğine başladım. Çileğin en verimli olduğu mevsimde Erman Toroğlu çıktı ortaya, 'İri çilekler hormonlu' dedi. Yaktı bizi. Bedavaya gitti çileklerimiz. 1999 yılında tarımı bıraktım, küçük bir lokanta açtım, küçükbaş hayvancılığa yöneldim. Ama masraflara yetmiyor kazancım. Sıkıştıkça arazi satıyorum. Şimdi emlakçıda satılık bir arazim var. 600 bin lira istiyorum. Satabilirsem belimi biraz doğrultabileceğim. Tarımı bitirdiler, çiftçiyi bitirdiler. Yok ettiler.”