Ekin DORAK

Yoga günümüzde oldukça popüler bir aktivitedir. Sanıyorum ki yogayı bilmeyen yoktur. Kimisi yoga denildiği zaman bağdaş kurup, “ommm” demeye başlar. Kimisi baş duruşu hareketlerini (sirsasana) düşünür ve yogayı kendinden çok ama çok uzakta görür. Aslında yoga ne baş duruşları kadar uç, ne de saatlerce “om” denilecek kadar meditatif bir pratiktir. Yoga bir yoldur ve hayatımızın her anında mevcuttur. Birine tamamen çıkarsız yardım etmek bile bir yogadır aslında. Bizim derslerde yaptığımız yoga duruşları (asanalar) ve meditasyonlar halk arasında yoga olarak bilinir. Dediğim gibi yoga sadece duruş, nefes ve meditasyonlarla sınırlı değildir. Fakat gittiğimiz yoga stüdyolarındaki dersler veya aldığımız online yoga dersleri bu üç pratikten oluşur. Zaten bu üç pratiği hayatınıza sokup, düzenli uyguladıktan sonra yoga felsefesine ister istemez adım atmış oluyorsunuz. Hayatınız, fikirleriniz, davranışlarınız, sözcükleriniz olumlu yönde öyle bir değişiyor ki siz bile kendinize şaşırıyorsunuz.

Çok sebebimiz var

Yoga beden, zihin ve ruh bütünlüğünü hedef almış bir pratiktir. Bu yüzden yoga içinde yapılan tüm egzersizler bu bütünlüğü hedef alarak uygulanır. Hareketler nefesler ile senkronize bir şekilde yapılır. Bu sayede kaslar doğru ve sağlıklı bir şekilde çalışarak, gelişir. Aynı zamanda nefes ile çalışmak odağı nefese yönlendirmek için de oldukça etkilidir. Zamanla duruşlarda konsantrasyon artarken, dikkat ve meditasyonda kalma süresi de artarak verimli bir hal alır.

Yogadaki her duruş aynı anda birden fazla kası çalıştırır. Gündelik hayatımızda hiç kullanmadığımız ve bu yüzden çalışmayan tüm kaslar yoga sayesinde çalışır. Diğer sporların aksine yoga yaptıktan sonra yorulma değil bir rahatlama hissedilir. Yoga ile bedeniniz canlanıp, güçlenirken aynı etkileri zihniniz ve duygularınız için de hissedersiniz.

Yoga sayesinde kendimizi ve bedenimizi tanımaya başlarız. Bu sayede bedenimizde ve hayatımızda rahatsızlık hissettiğimiz her ne varsa sebebini ve kaynağını biliriz. Neyin bize iyi geleceğini; neleri yapmalı, neleri yapmamalıyı kendimiz seçerek hayatımıza devam ederiz. Kısacası hayat ve kendi hayatımız hakkındaki farkındalığımız da artmış olur.

Yoganın faydalarını sayarak anlatmak mümkün olmasa da kısaca fiziksel, zihinsel ve ruhsal faydalarını şu şekilde özetleyebilirim;

Yoganın Fiziksel Faydaları

- Tüm vücut kasları esner ve güçlenir.

- Düzenli yoga pratikleri sayesinde kronik ağrılar zamanla iyileştirilebilir.

- Yoga duruşlarında ve duruşlar arasındaki geçişlerde salgı bezleri çalışır bu sayede hormonlar dengelenir.

- Uyku düzeni ve kalitesi artar.

- Duruş bozuklukları giderilir ve omurga çevresindeki kaslar sağlıklı bir şekilde çalışır.

- Nefes egzersizleri sayesinde göğüs kafesi genişler, akciğer kapasitesi artar ve solunum düzenli bir şekilde çalışarak solunum sistemini iyileştirilir.

Yoganın Zihinsel Faydaları

- Hafızayı güçlendirir.

- Odaklanmayı, dikkati ve hafızayı iyileştirir, denge ve koordinasyon becerisini artırır.

- Bedendeki hormonal sistemleri düzenlemesi sayesinde stresin azalmasına yardımcı olur.

- Öğrenmeyi kolaylaştırır.

Yoganın Ruhsal Faydaları

- Farkındalığın artmasına yardımcı olur.

- Beden ve zihindeki rahatlama sonucunda ruhsal anlamda da rahatlama gerçekleşir.

- Yapılan nefes egzersizleri sayesinde stresi azaltır.

Herkes için mümkün

Yoga yapmak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursanız olun, beden yapınız nasıl olursa olsun yoga yapmak herkes için mümkün. Çocuklar, gençler, yetişkinler, kronik problemi olan kişiler, hamileler, yaşlılar… Kısacası herkese uygun bir yoga modeli var. Ben çocukları çok sevdiğim ve onların dünyasında olmaktan çok keyif aldığım için çocuk yogası üzerine yoğunlaştım. Üniversite yıllarımda farklı topluluklarla çocuklar üzerinde birçok farklı gönüllü etkinliğe katıldım. Bunlardan biri de gönüllü olarak verdiğim çocuk yogası dersleri. Daha önceki yıllarda da gönüllü olarak çalıştığım Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda çocuk yogası sınıfı açtım. Burada daha önce hiç yoga yapmamış veya yoga nedir hiç duymamış çocuklarla yoga yapma şansı yakaladım. Gerçekten harika bir deneyimdi. Kendimin de severek yaptığı bir pratik olan yogayı çocuklarla tanıştırmak ve gerçekten çocuklara yararlı olduğunu bilerek bu işi yapmak bambaşka bir haz verdi bana.

Çocuk yogası

Peki nedir bu çocuk yogası?

Çocuk yogasının yetişkin yogasından farkları nelerdir?

Çocuk yogası pratikleri; hareketlerin, meditasyonların ve nefeslerin hikâyeleştirilip, oyunlaştırılarak bir tema üzerinden yapılmasıdır.

Yoga pratiği yapan çocuklar oyun oynayıp, hikâye dinlerken farkında olmadan bedenlerini esnetip, doğru duruş alışkanlığı kazanırlar. Yine nefes çalışmalarında belki bir yılan olup hikâyeyi canlandırırken, farkına varmadan nefes alışkanlıklarını düzeltirler. Meditasyonlar sayesinde farkında olmadan olumlu düşüncelere sahip olurken, zihinlerini sakin tutmayı ve farklı bakış açıları ile olaylara bakmayı öğrenirler. Tabii onlar için yoganın en güzel yanı oyun oynamak, zıplamak ve eğlenmektir.

Çocuk yogasında yaş grupları önemlidir. 10 yaşındaki bir çocukla 4 yaşındaki bir çocuk tabii ki aynı dersten zevk alamaz. Onların alışkanlıkları, zevkleri ve tutumları bambaşkadır. Hatta odaklanma süreleri de farklıdır. Bu yüzden ders süreleri bu farklılıklara göre programlanır. Programlanan dersler yaş gruplarına ve onların zevklerinden, odaklanma sürelerine, algısından, yaşının verdiği isteklere göre özel olarak hazırlanır ve uygulanır. Bu anlamda yetişkin yogasında olduğu gibi çocuk yogasında da uzman kişilerle çalışmak oldukça önemlidir.

Minik yogini

Ben profesyonel anlamda çocuk yogası dersi vermeye pandemi döneminde başladım. Sosyal medya hesabım (@minikyogini) üzerinden yoganın faydalarını ve çocuk yogası hakkındaki bilgileri paylaşıyorum. Bu sayede Türkiye’nin farklı şehirlerinden bir sürü kişiye ulaşabiliyorum. Pandemi sayesinde bir çok sınırın kalktığını düşünüyorum bunlarda biri de online yapılan eğitimler. Artık eğitmeninizin hangi ülkede veya şehirde olduğu önemli değil, size her zaman bir tık kadar yakın oluyor. Ben de bu sayede neredeyse haftanın her günü farklı yaş grupları ile internet üzerinden buluşup, yoga yapabiliyorum. Tüm dersleri günümüz koşulları nedeniyle online olarak yapıyorum, oldukça da verimli ve keyifli geçiyor. Hem çocuklar evlerinde kaldıkları süre boyunca eğleniyorlar hem de yeni arkadaşlar tanıdıkları sağlıklı bir egzersiz yapıyorlar. Çocukların mutluluğunu görmek ve onlar için faydalı bir şeyler yapıyor olabilmek çok değerli benim için.

Çocuklar başlangıçta çekinebiliyorlar. Kimi zaman normal bir ders gibi düşünüp girmek istemeyebiliyorlar. Fakat zamanla yoga derslerinin olduğu günleri iple çekmeye başlıyorlar.Bu durum sanırım benim için en büyük tatmin. Bir de ilk dersten sonra “bir daha ne zaman yapacağız” diye sormaları beni çok mutlu ediyor.

Sosyal medya sayesinde daha çok çocuğa ulaşmayı hedefliyorum. Ne kadar çok çocuğu yoga ile tanıştırıp, onların keyifli vakit geçirerek gelişimlerine katkı sağlayabilirsem o kadar mutlu olurum. Çünkü onlara farkında olmadan faydalı bir alışkanlık kazandırıyorum. Yoga tüm hayatları boyunca insan için gerekli olan bir pratik. Bunu yaparken her zamanki gibi ailemden çok destek alıyorum. Bu yüzden onların da çocukların gelişimine katkı sağladığını düşünüyor ve annem Canan Dorak, babam Hakan Dorak ve erkek arkadaşım Tolga Tuvay’a bu konudaki destek ve yardımları için teşekkür ediyorum. Eğitimlerimde ve her türlü çocuk yogası ile ilgili konuda bana destek olan canım kardeşim Deniz Dorak’a (12) hem benimle yoga yaptığı hem ödevlerime destek olduğu için ayrıca teşekkür ediyorum.

Daha çok çocukla bir araya gelmek dileğiyle...

Ekin Dorak kimdir?

İsmim Ekin Dorak, 1994 doğumluyum. 2012 yılında İzmir Özel Türk Koleji’nde liseyi bitirdikten sonra İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Sosyoloji okudum. Sosyoloji çok severek ve isteyerek seçtiğim bir bölümdü, daha da çok severek mezun oldum. Mezun olduktan sonra Medya İletişim Çalışmaları alanında yüksek lisansa ve aynı zamanda bir sosyal medya ajansında çalışmaya başladım. Yoga ile 19 yaşımdayken, üniversite yıllarımda tanıştım. Tabii ki çocukluk döneminde başlamayı tercih ederdim. Fakat tam fikirlerimin en hızlı değiştiği ve kişiliğimin oturmaya başladığı öğrencilik yıllarımda yoga ile tanışmak çok büyük bir şanstı. Yoga hayatıma Bostanlı’da Stüdyo Yoga’da başladım. Eğitmenim Nuray Batır sayesinde yogadaki en önemli faktörlerden birinin doğru yoga eğitmeni ile karşılaşmak olduğunu anladım. 2017 yılında gönüllü olduğum TEGV’de çocuk yogası sınıfı açtım. Gönüllü olarak başladığım bu iş pandemi döneminde profesyonel bir hal aldı. Dünya çapında geçerliliği olan Yoga Alliance (RCYT) sertifikası almak için eğitimlerimi tamamladım ve Minik Yogini adında bir sosyal medya hesabı açarak, internet ortamında çocuklarla buluşmaya başladım. Farklı şehirlerdeki farklı yaş grubu bir sürü çocuk ile yoga yapma şansı yakaladım.