ÖZEL/ Didar DEMİRCİ - 9 Eylül TV’de yayınlanan Gazeteci Didar Demirci’nin sunduğu Can Suyu programının bu haftaki ilk konuğu İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Hakan Çakıcı oldu. Türkiye’deki tarım politikalarını ve mevcut sorunlarını değerlendiren Dr. Çakıcı, tarım politikalarında doğru planlamalara ihtiyaç olduğunu belirtti. Pandemi dönemiyle birlikte tarım ve güvenilir gıdanın öneminin artığını aktaran Çakıcı, Türkiye’de tarım yapılan yaklaşık 24 milyon hektar tarım arazisini korumakta zorlandığımıza belirterek, “Tarım topraklarını koruyan kanunlarımızın olmasına rağmen tarım topraklarını korumakta zorluk çekiyoruz. Kentleşme ve sanayileşme tarım arazileri üzerinde baskı kuruyor. Tüm bunların yanı sıra iklim krizi Türkiye’de tarımı olumsuz yönde etkilemeyi sürdürüyor. İklim krizi tarım ürünlerindeki rekolte ve ürün miktarındaki azalmalarla kendini gösteriyor. Bunu da özellikle buğday üretimindeki düşüşlerle ve buğday ithalatıyla derinden hissettik” sözlerini kaydetti. Tüm bunların yanı sıra Çakıcı, Türk lirasının (TL) değer kaybının ve artan girdi maliyetlerinin de tarımdaki üretimi olumsuz etkilediğini vurguladı.


 

İTHAL BAĞIMLILIĞI ÜRETİMİ ZORLUYOR
Türkiye’de tarımsal üretimin her aşamasının ithalata bağımlı olması ve tarımsal üretimin artan enerji maliyetleri ve TL’nin değer kaybıyla birlikte sekteye uğramasının diğer önemli bir sorun olduğunu ifade eden Çakıcı, “Atık geleneksel tarımdan bahsedemeyiz. Endüstriyel tarım yapıyoruz. Endüstriyel tarımda da yoğun girdi kullanımı söz konusu. Yani enerji, sulama, elektrik, gübre, mazot... Yani yoğun girdi kullanımı var ve bu girdilerin çoğunluğu da hem enerjiye bağımlı hem de Türkiye için hepsi ithal. Tohumundan toprak işlemeye kadar her aşama ithalatla yapılıyor. Tabi çiftçi bunlarla mücadele etmek zorunda. Düşük maliyetli bir ürünü ekmesi çok zor artık. Böyle olunca da biz geçtiğimiz bir yıl içerisinde pazarda markette inanılmaz fiyat artışı gördük. Türkiye’de de TL’nin değer kaybetmesiyle beraber vatandaşın da satın alma gücünün düşmesiyle biz bunu artık hisseder olduk” dedi.
 

ÜRETMEDEN TÜKETEMEYİZ
Gıda ve tarımın da aslında bir kamu hizmeti olduğunun altını çizen Çakıcı, “Nasıl sağlıkta, eğitimde devlet varsa gıda da devletin bizzat çiftçinin yanında olması lazım. Buna biz kamucu politikalar diyoruz. Yani sağlık ne kadar temelse, gıda beslenme de bu ölçüde önemli. Tabi bunun için de yapmamız gereken planlama, yani tarım politikaları önemli. Üretim planlaması başta olmak üzere yeni tarım politikalarına acilen geçmemiz lazım. Uzun süreli, direk üretimi destekleyecek, çiftçiyi koruyacak, dolayısıyla tüketiciyi de koruyacak bir sonuç doğuracak politikalara ihtiyacımız var. Üretmezseniz hiçbir malın değeri düşmez. Üreteceksiniz bolluğu olacak ki onun fiyatı da makul bir seviyeye insin” mesajını verdi.