2024 Avrupa Futbol Şampiyonası ev sahipliği maalesef ülkemize verilmedi Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) tarafından... Hâlbuki Almanya ile beraber finale kalan ülkeydik. İyi de hazırlanmıştık. Sadece tanıtım filmimiz değildi güzel olan… Onca stat ve fiziki yatırım vardı... Ray vardı... Yol vardı... Köprü vardı...
Futbol Federasyonumuzun Başkanı ve beraberindekiler de oylama anına kadar bizlere umut veriyor, en az dokuz oyla alırız diyorlardı. 12 Almanya tercihine karşı sadece 4 Uefa İcra Kurulu üyesi ülkemizi tercih etmişti. Uefa Başkanı’nın açıklamaları da manidardı doğrusu; “Türkiye’de düzenlemenin bazı riskleri vardı. Türkiye’nin insan hakları aksiyon planı eksikti. Otel kapasitesi limitliydi. Birçok şehir için bazı endişeler vardı”
Biraz kıvırmış tabii… Kibar adam! Direkt diyememiş; sadece ray, yol, köprü, stat yetmiyor. Demokratik anlayış ve insan hakları ile ilgili de yatırım yapılması gerekiyor diye... İnsana değer verilmesi gerekiyor diye… Benim Avrupamdaki vatandaşlarım gelince yiyecek, içecek, gezecek diye… Turnuva süresince siz benim Avrupalı vatandaşıma tahammül edemezsiniz belki diye… Açığı var, saçığı var! Sonra, sizin her tarafınız savaş alanı! Terör örgütleriniz var diye…
Tüm dünyanın yakından takip edeceği ve milyonun üzerinde ekstra turisti çekecek olan bu dev organizasyon için anlayacağınız hala hazır değiliz. Kaldı ki ülkemizin en demokratik kenti olduğuna inandığım İzmir’imizin de, turnuvanın dışında bırakılmasına, adaylık sürecinin en başından beri anlam verememiştim zaten…
Peki, ne olacak bu kadar yatırım? Bu kadar emek ve çabalar? Tabii ki, üzerine daha da koyarak yeni bir adaylığa hazırlanacağız. Ancak sadece fiziki yatırımlarla değil, Uefa Başkanının vurguladığı diğer aksiyon planlarını da devreye sokarak… Ve tabii İzmir’i de kapsayacak şekilde… Sırada 2030 var!
Dipnot; alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste…