2024'ü Emekliler Yılı ilan ettiler, emeklilerin iki yakası bir araya gelmedi. Adamın biri çıkıp (Emekliler uzun yaşadığı için maaşlar düşük kalıyor) deme cesaretini gösterdi. Devlete 30-35 yıl prim ödeyen vatandaş şimdilerde uzun yaşamakla suçlanmakta. Gününü parklarda, AVM koridorlarında çay ve simitle geçiren, akşam pazarlarında ezik-çürük sebze peşinde koşan, geceleri evinde battaniyeye sarılarak oturan emeklinin erken ölmediği için özür dilemesi istenmekte.
2025 'Aile Yılı' ilan edildi. Kadına yönelik erkek şiddeti zirve yaptı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın bedelini kadınlara ödettiler. 2025'in ilk 11 ayında toplam 260 kadın erkekler tarafından öldürüldü.267 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. 2001'de 35 bin çift boşanırken bu sayı 2025'de 187 bine çıktı. Çocuk ve kadınlara şiddet ve tacizin sayısı ise sayılamayacak kadar çok.
Geliyoruz 2026'ya. Milyonlarca memur, işçi, esnaf, çiftçi, sanayici korkuyla sinmiş, (Eyvah! Bu yılı benim yılım ilan ederlerse ben ne yaparım?) diye kara kara düşünüyor.
Kimlerin yılı olacağını kestirmek olası değil ama mevcut verilerin ışığında 2026'nın bir 'Yoksulluk Yılı' olacağı kesin. 2025 neler devrediyor yeni yıla? Yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları devrediyor. Geçim sıkıntısını, pahalılığı, mutfaklarda yangını, ödenemeyen faturaları, kiraları, kredi kartlarını devrediyor. İlan ettikleri asgari ücret, 1970 yılından bu yana ilk kez açlık sınırının altında kalmış, 'Enflasyon düşüyor' diyorlar. Fiyatlardaki artış hızının yavaşlamasını 'Hayat ucuzluyor' balonuyla süslüyorlar. Pazartesi günü sepeti gizledikleri enflasyonu açıklayacaklar. Litresini ucuzlattıkları benzin ve mazot bahanesiyle (Ocak'ta yapacakları zamları göz ardı edip) minnacık bir Aralık enflasyonu çıkaracaklar. Son 5 yılda tüp gazın yüzde 822, gıdanın yüzde 815, ulaştırma fiyatlarının yüzde 940 arttığını unutturmaya çalışacaklar.
Yeni yılın , bu yıla eklenen hukuksuzluklarla geldiğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Dünya Adalet Projesi'nin (WJP) raporuna göre, ülkemiz hukukun üstünlüğü sıralamasında 143 ülke arasında 2024'de 117 iken, bu yıl 118'inciliğe gerilemiş durumda. İktidarın muhaliflere karşı yargı sopasını kullandığı, seçilmiş belediye başkanlarının, bürokratlarının tutuklandığı, gazetecilerin yaptıkları haberlerden dolayı gözaltına alındığı, zindanlara atıldığı, barışçı protestoların orantısız güçle önlendiği, Anayasa ve AİHM kararlarının çiğnendiği ,tutuklamanın bir yargılama önlemi olmaktan çıkarılıp peşin cezaya dönüştüğü bir yıl oldu 2025.
Kapalı oturumlarda alınan kararlarla TBMM'de oluşturulan Kurul temsilcilerinin terörist başını ziyaret etmesi, okulların tarikatlara, cemaatlere teslim edilme çabaları, sokaklarında çetelerin savaştığı kentler, uyuşturucu ve fuhuş operasyonları, sporda karanlık ilişkiler, sanal kumar faaliyetleri bu yılın akılda kalan olaylarını oluşturdu. Ve yılın son günlerinde hepimizi acılara boğan bir terör olayı yaşadık. Yalova'da yuvalanan IŞID'li teröristler üç kahraman polisimizi şehit etti. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.
Tüm olumsuzluklara karşın, yeni yılın umutlarımızın gerçekleşeceği bir yıl olmasını diliyorum. Yıla Nazım'ın dizeleriyle veda edelim;
''...Güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz
çocuklar, ışıklı maviliklere...''