Türkiye’nin birçok kentinde 19 Mart’tan bu yana devam eden sokak hareketliliği, toplumsal tansiyonu en görünür şekilde ortaya koyuyor. Ekonomik sorunlar, siyasi baskılar ve özgürlük talepleriyle başlayan protestolar, zamanla farklı toplumsal grupların katılımıyla çeşitlendi.
Ekonomik kriz emeklileri sokaklara çıkardı
Eylemlerin en kitlesel katılımcılarından biri emekliler oldu. Düşük maaşlar, hayat pahalılığı ve hükümetin sosyal politikalarına yönelik tepkiler, meydanlarda yankı buldu. Emekliler, “Geçinemiyoruz” sloganıyla birçok şehirde yürüyüşler düzenledi.
Öğrencilerin özgürlük talebi
Üniversite öğrencileri de eylemlere kendi gündemleriyle dahil oldu. Barınma krizinden harç protestolarına, ifade özgürlüğünden akademik özerklik taleplerine kadar geniş bir çerçevede seslerini yükselten gençler, kampüslerden sokaklara yayılan hareketliliğin önemli parçası oldu.
Kadın hareketi ön planda
19 Mart’tan bu yana düzenlenen eylemlerin dikkat çekici aktörlerinden biri de kadın örgütleri. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına ve artan şiddet vakalarına karşı çıkan kadınlar, meydanlarda “Hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” mesajı verdi.
İşçiler ve sendikaların tepkisi
Artan enflasyon, düşük ücretler ve iş güvenliği sorunları nedeniyle işçi sendikaları da sokaklarda yer aldı. Fabrikalardan belediye işçilerine kadar farklı sektörlerde çalışanlar, greve çıkarak ya da basın açıklamalarıyla seslerini duyurdu.
Polis müdahaleleri ve yasak kararları
Protestoların yoğunlaştığı bölgelerde valilikler tarafından eylem yasakları ilan edildi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de birçok gösteriye polis müdahaleleri yaşandı. Gözaltılar ve müdahaleler, eylemlerin toplumsal tartışmalardaki yerini daha da büyüttü.
Siyasetin en sıcak gündemi
19 Mart’tan bu yana sokaklarda yaşanan eylemler, muhalefet ve iktidar cephesinde sert tartışmalara yol açtı. Muhalefet partileri, sokaktaki tepkilerin “hak arayışı” olduğunu vurgularken, iktidar kanadı eylemleri “provokasyon” olarak nitelendirdi.
Toplumsal hareketliliğin devamı bekleniyor
Eylemler, ekonomik krizin derinleşmesi ve siyasi gerilimin artmasıyla birlikte devam edecek gibi görünüyor. 19 Mart’tan bugüne kadar farklı şehirlerde ortaya çıkan bu sokak hareketliliği, Türkiye’de toplumsal muhalefetin en görünür biçimi haline gelmiş durumda.