Değerli okurlarım, geçen haftaki yazıma Alpay'ın "Eylül'de Gel" şarkısının müzik eşliğinde girmiştim.
Tabii ki, önce 2 Eylül'deki kendi yaş günümü kutlayıp, geri kalan 28 günün getireceklerini hayal etmiştim. Hayallerimiz de bir duygu yolculuğu idi.
Umudumuz boşa çıkmadı. Ülkemizin batıya açılan penceresi İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 103'üncü yılını doya doya kutlayıp, geleceğimizi evlatlarımız, torunlarımıza emanet ettiğimizi de çeşitli törenlerde yüksek sesle dünyaya duyurmuştuk.
O sesler hala kulaklarımızda; "İzmir'in dağlarında çiçekler açar"...
İşte o çiçekler, 103 yılda boy verip dağlara taşlara sığmaz oldu
İzmir'in, dolayısı ile Türkiye'nin de kurtuluş günü şenlikleri hala kulaklarımızda çınlıyor.
***
Umuyor ve inanıyordum ki, bu şenlikleri ve tebrikleri tetikleyecek günler sıradaydı.
Evet, evet umuyorum değil biliyordum. Özgür bırakırsanız, hayallerinize kavuşursunuz.
İşte hayaller gerçekleşti, tebrikler başladı: Tebrikler 12 Dev Adam ... Tebrikler Filenin Sultanları...
12 Dev Adam, Polonya'yı eze eze 91-77 ezip geçerek Türkiye'yi 21 yıl sonra finale taşıdı.
Evet, FİBA 2025 Avrupa Şampiyonasında Yarı Finaldeyiz.
Filenin Sultanları ile de aynı gururu yaşayıp İzmir'in kurtuluş törenlerinde gündeme getirmedik mi?
Spor dünyamızda buna "çifte kavrulmuş" deniliyor...
***
İnşallah milletçe yaşadığımız bu huzur, bazılarının bir yerlerine batmaz! Diyorduk ki, siyaset sahnesinde satranç masaları kuruldu. İktidar, muhalefeti "Şah-mat" etme peşinde. Bunun izahı mümkün; Atatürk'ün kurduğu CHP'nin anasının sütü gibi helal kazandığı belediye başkanları birer, ikişer zindanlara atılıyor. Son olarak da CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanınca ortalık savaş alanına döndü. Bina polis kuşatmasında. Binlerce partili vatandaşa polis göz yaşı bombaları sıkarak Öz be öz kendi evine girmesine engel oluyor. Okulların açıldığı şu günlerde öğrenciler, okullarına gidecek yolları bulmakta zorlanmadı mı?
Hapistekiler, yetmiyormuş gibi, muhalefetin son kaleleri de yıkılmaya, çalışılmıyor mu?
Allah sonumuzu hayreylesin!
***
Vatandaş buna kuşku ile bakıp "Darbe" yakıştırması yapmaya başladı!
Bazı okurlarım "Türkiye'de kaç darbe oldu" diye soruyor.
Önce "Darbe" nedir? Bizde askeri darbeler oldu. Askeri darbe "askeriye tarafından gerçekleştirilmesi" diye yazılır.
Bir tahmine göre 1950'den 2010'a kadar 457 darbe girişimi olmuş. Bunların yarısı başarılı olmuştur.
Düne kadar demokrasi, hak, hukuk, adalet deniliyordu.
Bugün 12 Eylül...
Aklımıza gelen de "12 Eylül askeri darbesi" geldi. Arkasından da "Bunu kim yaptı?" sorusu geliyor!
Bunu da kitap sayfaları arasından bulup çıkaralım isterseniz!
"12 Eylül 1980 günü Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren , Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından oluşan Milli Birlik Konseyi’nin liderliğinde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından emir komuta zincirine uyularak 12 Eylül Darbesi gerçekleştirildi."
1980'de hangi parti iktidardaydı?
"Demirel hükümeti veya kerhen Milliyetçi Cephe Hükümeti , Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel başkanlığında kurulan hükümet 12 Kasım 1979 -12 Eylül 1080 tarihleri arasında görev yaptı. Altıncı Demirel Hükümeti olarak kuruldu.
Devlet başkanı : Fahri Korutürk.
Hükümet başkanı : Süleyman Demirel
Bakan sayısı : 17
Üye partiler : Adalet Partisi
Ana muhalefet lideri : Bülent Ecevit
***
Tarihler, tarihçiler 12 Eylül Darbesini "Demokrasinin kara lekesi" diye yazacaktır herhalde.
Öyle ya, 11 Eylül 2022- 12 Eylül 1980 Darbesi sürecince, 650 bin kişi göz altına alınmış. Açılan davalarda 210 bin davada 230 bin kişi yargılanmış. 7 Binden fazla kişi için de idam cezası istenmiş. 517 kişinin ölüm cezasına çarptırıldığı süreçte 50 kişi darağacına gönderilmiş.
***
Bizler tarihe, tarihçilere göre "yorum katmadan" bu notları alıp aktarıyoruz.
Onun içindir ki, 12 Eylül yazımı da bu pencereden bakıp yazdım.